‘Mısır Ekonomi Modeli’ krizde: Mısır'da neler oluyor?
Son dönemde büyük bir ekonomik buhran yaşayan Mısır'ın önünde iki yol bulunuyor. Bunlardan ilki para biriminde yeni bir devaülasyon, diğeri ise Körfez'den gelebilecek yeni bir sermaye girişi. Nakit sıkıntısı çeken Mısır, bu ikilemi çözmek ve IMF değerlendirmesi öncesinde finansman sağlamak için ise zamanla yarışıyor. Buna göre, Orta Doğu’nun en kalabalık ülkesi, haziran ayı sonuna dek 2 milyar dolarlık yabancı anlaşma hedefiyle bankalarda enerji santrallerine ve orduya ait benzin istasyonu zincirine kadar çeşitli devlet varlıklarını satmak için her seçeneği değerlendiriyor. Mısır’ın yaşadığı ekonomik krizi atlatmasına yardımcı olmak için milyarlarca dolar kaynak taahhüdünde bulunan müttefik ülkeler ise Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olarak sıralanıyor. Fakat bu yatırımcılar, geçtiğimiz yıl değerinin yaklaşık yarısını kaybetmiş olan Mısır lirasının muslukları açmadan önce daha da zayıflamasını bekliyor. Kuzey Afrika ülkesi ise, halihazırda yüzde 30'un üzerinde olan enflasyonu hızlandırabilecek olan para biriminin devalüasyonuna izin vermeden önce, bu anlaşmalardan elde edilecek dövize ihtiyaç duyuyor. Uzmanlar ise bu durumun çözülemez olmadığını, Mısır ve Körfez’deki müttefiklerinin zorlu hesaplamalarla anlaşma bazında döviz kurunu belirleyerek yeni anlaşmalar yapabileceklerini ve önümüzdeki ay sonuna dek yapılması beklenen IMF değerlendirmesinin gereklerini karşılamasını ve kredinin ikinci dilimini almasını sağlayabileceğini belirtiyorlar. Mısır lirası 2022'nin başından bu yana üç kez devalüe edilse de yatırımcılar daha da düşmesi gerektiğini düşünüyor. Para birimi dolar karşısında 30,9'dan işlem görürken, Societe Generale SA para biriminin yıl sonunda yüzde 16 değer kaybederek 37'ye düşeceğini öngörüyor. Bu durum ise son yılların en büyük döviz kriziyle mücadele eden Mısır’a cazip anlaşmalar hazırlaması için baskı kuruyor. Bununla birlikte yetkililer kısa bir süre önce, yatırımcıların önünü açmak için bürokrasiyi azaltmayı ve izin ve arazi tahsislerini hızlandırmayı amaçlayan düzenlemeleri onayladı. İthalatçıların belirli malları getirmek için akreditif alma zorunluluğunun aralık ayında iptal edilmesine rağmen, bazı işletmeler ise hala bankalardan döviz temin etmede zorlanıyor. Bazı oteller, araba bayileri ve emlak şirketleri fiyatları yükselterek, yerel para biriminin değerindeki olası değişiklikler karşısında kendini korumaya çalışıyor. Kahire merkezli EFG Hermes Makroekonomik Araştırma Başkanı Mohamed Abu Basha ise uygulamalarla ilgili, “Tartışılan varlık satışları gerçekleşse bile, düzenli bir döviz geçişini zorlamak için gerekli likiditeyi artıracak kadar büyük olmayabilir" değerlendirmesinde bulundu. BNP Paribas ise bu ay yaptığı açıklamada yeni bir devalüasyonun daha önce beklenenden daha uzakta olabileceğini ve önümüzdeki dönemde yapılacak herhangi bir kur ayarlamasını yönetmeye yardımcı olmak için Merkez Bankası’na Körfez ülkelerinden yeni bir mevduat yatırımı gözlenebileceğini belirtmişti.