Merkez bankalarının faiz kararları emtia piyasasına satış getirdi
Ons altın, dolar endeksindeki yükseliş ve merkez bankalarının verdiği faiz kararları sonrası geçen hafta ons başına 1.639 dolarla Nisan 2020'den bu yana en düşük seviyesini gördü. Ons altın böylelikle yüzde 1,9 değer kaybetti.
Geçtiğimiz hafta ons gümüş, yüzde 3,6, platin yüzde 5,7 ve paladyum da yüzde 3,2 değer kaybetti. Yeni haftanın ilk gününde ise ons gümüş yüzde 1,01, paladyum yüzde 1,25 platin ise yüzde 0,42 değer kaybetti.
Dolar endeksi de gelişmiş ülke merkez bankalarının artan enflasyonist baskılar karşısında agresif faiz artırımlarına devam edeceği beklentileriyle 20 yıl sonra tekrar 114 seviyesinin üzerine çıktı.
Fed, arka arkaya 3. kez 75 baz puanlık faiz artırımına gitti ve agresif adımların gelecek dönemde de devam edeceği sinyalini verdi. Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC), federal fonlama oranını beklentiler doğrultusunda 75 baz puan artırarak 2008'den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 3,00-3,25 bandına çıkardı.
Üyelerin gelecek döneme ilişkin projeksiyonları; daha yüksek işsizlik ve yavaş ekonomik büyümeye işaret ederken, enflasyonun ancak 2025'te Fed'in yüzde 2'lik hedefine geri döneceği ortaya konuldu.
Yetkililerin federal fonlama oranına ilişkin medyan beklentileri ise yıl sonu için yüzde 4,4 ve 2023 için yüzde 4,6 düzeyinde gerçekleşti. Bu da Fed'in kasım ve aralık aylarında gerçekleştireceği toplantılarda en az 125 baz puan ile agresif faiz artırımlarına devam edeceğini gösterdi.
Fed Başkanı Jerome Powell, enflasyonu aşağı çekmenin uzun süre trend altında büyüme gerektirebileceğini belirterek, uzun vadede potansiyelin altında bir büyümenin beklendiğini kaydetti.
İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 2,25 ile son 14 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Banka, böylece arka arkaya 7. kez faiz artırımına gitmiş oldu.
Fed ve İngiltere’nin ardından Norveç, İsviçre, Tayvan, Güney Afrika, Endonezya ve Filipinler merkez bankaları da politika faizinde artırıma gitti.
Merkez bankalarının şahin para politikası adımlarının devam etmesi ise, emtia piyasasında resesyon endişelerinin artmasına ve emtia fiyatlarında düşüş eğiliminin hızlanmasına sebep oldu.
Analistler, ABD başta olmak üzere merkez bankalarının yüksek enflasyon karşısında agresif faiz artırımlarını sürdüreceği, bu durumun da ekonomileri resesyona sürükleyeceğine ilişkin endişelerin ve dolara olan talebin artmasıyla emtia fiyatlarının aşağı yönlü baskılanmaya devam edeceğini belirtiyor.