Alman hükümetinin Trump endişesi artıyor
Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı, ülke ekonomisine yönelik aylık raporunu yayımladı. Raporda, Alman ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde hane halkı ve kamu harcamalarının etkisiyle yüzde 0,2 büyüdüğü hatırlatılarak, "Özel hane halkı ve şirketlerden gelen mevcut duyarlılık göstergeleri ve sanayideki sipariş durumunun istikrara kavuşması, ekonomideki zayıflığın gelecek yılın başında dibe vuracağına işaret ediyor." ifadeleri yer aldı. ABD başkanlık seçimlerinin sonucuna ilişkin son gelişmelerin, son ekonomik göstergelerde dikkate alınmadığına yer verilen raporda, "Bu çerçevede, önümüzdeki aylarda özel hane halkları ve şirketler arasında belirsizliğin artması ve buna bağlı olarak tüketim ve yatırım konusunda isteksizlik yaşanması ve bunun da beklenen ekonomik toparlanmayı daha da geciktirmesi göz ardı edilemez." değerlendirmesi yapıldı. Raporda, "Eğer bir sonraki ABD yönetimi planladığı gibi ithalat tarifelerini artırırsa, bu durum küresel ekonomiyi ve dünya ticaretini ciddi şekilde sekteye uğratabilir ve karşı tepkilere yol açabilir." görüşü kaydedildi. Bu orada, ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek Trump, seçimi kazanırsa dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı. ABD'nin 47. Başkanı seçilen Trump, Çin'den ve aynı zamanda Avrupa Birliği'nden yapılan ithalata yüksek gümrük vergileri uygulamayı planlıyor. Trump, AB'den yapılan tüm ithalata yüzde 10 ya da 20 gümrük vergisi uygulamak istiyor. ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı konumunda bulunuyor. Ülkenin ihracatının yaklaşık yüzde 10'u ABD'ye gidiyor. Alman Otomobilciler Birliği (VDA) verilerine göre, geçen yıl Almanya'dan ABD'ye yaklaşık 400 bin otomobil ihraç edildi. 2024'ün ilk yarısında ABD, Alman otomobil ihracatının en önemli alıcısı oldu. Analistler, Trump'un AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla korumacı bir politika uygulamasının ihracata dayalı Alman ekonomisi için iyiye işaret olmadığını kaydediyor. Öte yandan Alman ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülmesinin ardından üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtulmuştu. Alman ekonomisi, özellikle bölgedeki diğer ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor. Alman imalat sektörü, Alman ekonomisinin beşte birinden fazlasını oluşturuyor. İhracata bağımlı olan Alman imalat sanayisi, küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor. Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Euro Bölgesi'nde yükselen enflasyona karşı artan faiz oranları, Alman şirketlerin yatırım yapma arzusunu frenlerken, Çin ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin Almanya'dan ithal ettiği malları giderek daha fazla üretebilmesi Alman sanayisinin düşüşten kurtulmasını zorlaştırıyor. Ekonomi, artan faiz oranları, konjonktürel riskler ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor. Ülke ekonomisi geçen yıl, alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı. Almanya böylece, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Hükümet, ekonomide bu yıl yüzde 0,2 küçülme bekliyor. Almanya, bu yıl da küçülürse 2023'te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.