Bakan Şimşek açıkladı: Maaşlar artık "hedef enflasyona" göre artacak
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerek yürütülen dezenflasyon süreci, gerekse maliye politikalarına tam destek verdiğini belirtirken, “Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz. En ufak tereddüt yok” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sekiz medya temsilcisiyle Ankara’da yeni OVP konusunda bir araya geldi. Toplantıya Ekonomi Koordinasyon Kurulu üyesi bakanlar ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan da katıldı. Buna göre toplantıda Bakan Şimşek, yeni OVP’nin “gerçekçi bir çerçeveye sahip olduğunu” savunurken, “Dezenflasyon programına ilişkin olsun, maliye politikasına ilişkin olsun sayın Cumhurbaşkanımızın desteği tam. Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz, o konuda net mesaj vermek istiyorum. En ufak tereddüt yok.” ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek ayrıca Türkiye’nin geçmişte hem hızlı büyüdüğünü hem de enflasyonu düşürdüğünü anımsatırken, “Her dönemin koşulları farklı olabilir, ama biz Türkiye’nin 2024 ikinci yarısından itibaren bu olumlu döngüyü çok güçlü yakalayabileceğine, küresel koşulların da buna elverişli olacağına inanıyoruz.” değerlendirmesini yaptı. Cevdet Yılmaz ise “Dünyanın en iyi programını da hazırlasanız arkasında siyasi irade yoksa kağıt üzerinde kalır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat ilan etmesi ve ‘destekliyoruz’ demesi bu planın en büyük gücü” ifadelerini kullanarak, Meclis’in açılmasıyla birlikte yapısal reformlar konusunda sürecin hızlanacağını, Erdoğan’ın da gerekli idari kararları hayata geçireceğini vurguladı. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Enflasyon Raporunda öngördükleri enflasyon aralığında bir değişiklik olmadığını belirtirken, “fiyatlama davranışlarındaki bozulma ve maliyet yönlü baskıların etkisiyle” enflasyonun, rapor tahmin aralığının üst bandı olan yüzde 62’nin üstünde seyretme ihtimalinin arttığını, OVP’de de 2023 yıl sonu TÜFE tahmininin yüzde 65 olarak yer aldığını belirtti. Toplantıda dengeli reel faizin nereye oturacağının zaman içerisinde görüleceğini anlatan Erkan, “Şu noktada faiz rakamları ortaya atmak doğru olmaz. Hep birlikte gözlemleyerek bakmak elzemdir.” dedi. Erkan’ın bir diğer mesajı ise “Dezenflasyon birinci önceliğimizdir. TL’nin dönüşünü sakin, kademeli bir şekilde yapacağız. TL enstüramanlarını tasarruf aracı olarak belirlemek ona sahip çıkmaktır.” oldu. Şimşek’e toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkı para politikası vurgusunun sadece faize yönelik mi olduğu, başka adımlar atılıp atılmayacağı sorusu da yöneltildi. Şimşek’in soruya yanıtı, “Çok boyutlu olacak. Cari açığı artıran, enflasyonist baskıyı artıran, tüketim kalemlerinde yeniden dengelenmeye gideceğiz. Onun için bütün enstrümanları kullanacağız.” oldu. Aynı soruya Erkan da, “Parasal sıkılaşma sürecine belirgin iyileşme sağlanana kadar devam edeceğiz” diye ekledi. Şimşek Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış süreciyle ilgili soruyu yanıtlarken de, “Bizim kafamızda tabii ki bir plan var ama bu konuları çok fazla gündem yapmak istemiyoruz. Çünkü önce rezervlerimizi güçlendireceğiz, sonra çıkış stratejisini uygulayacağız. Dolayısıyla bu aşamada konuyu çok fazla dillendirmek istemiyoruz” dedi. Erkan ise “KKM’den çıkış yerine geçiş sürecini konuşmak daha uygun olur” derken, rezervlerdeki artışın kendileri için memnuniyet verici olduğunu vurguladı. Erkan, Döviz dönüşümlü KKM hesaplarının zaman içinde ağırlığının azalmasının ve sonra da devre dışı kalmasının gereklilik olduğunu da söyledi. Şimşek, toplantıda kendilerinin “hiçbir zaman bir kur hedefi olmadığının” altını çizdi. Buna karşın, dolar bazında kişi başı gelir hedefleri nedeniyle ortaya bir dolar tahmini konulması gerektiğini de belirten Şimşek, “Ama net şekilde söylemek istiyorum. Kurun lineer seyredeceğini varsayıyorsanız yanlış olur. Burada esas itibarıyla biz bir hedefe sahip değiliz. Dolayısıyla kur rejiminde herhangi bir değişiklik yok.” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel de, Türkiye’deki enflasyon seviyesinin gelişmiş ülkelere göre daha yüksek seyrettiğini anımsattığı konuşmasında “Enflasyondaki katılığın bir süre daha devam edebileceğni öngörüyoruz. Bu kapsamda enflasyon seviyesindeki farkların dövize yansıyabileceğini değerlendirdik. Bu anlayışla piyasa rasyonalitesiyle TL’de değer kaybı yaşanması mümkün.” dedi. Şimşek’in toplantıdaki ajandasında bir süredir devam ettirdiği yatırımcı toplantıları da vardı. Hindistan’da düzenlenecek G-20 toplantısı sonrasında Almanya’ya gideceğini ve orada ülkenin en büyük 50 şirketin yöneticileriyle bir araya geleceğini anlatan Şimşek, BM toplantıları sırasında New York’ta, ardından da Londra’da benzer toplantıların yapılacağını anlattı. Şimşek süreçte Asya ve Ortadoğu’da da benzer girişimlerde bulunacaklarını söylerken, “Yani hemen hemen erişmedik, diyalog kurmadık bir yatırımcı düşünemiyorum. Kredi değerlendirme kuruluşlarından tutun her türlü portföy ve doğrudan yatırımcılarla diyaloğumuz güçlü ve buradan başladık” dedi. Bütçe disiplini konusunda gereken adımların atıldığını, para politikasında aynı şekilde bir sürecin işlediğine değinen Şimşek, “Şimdi bunun tek ayağı kalıyor, dış kaynak... Onun çok güçlü olcağına inanıyorum.” diye ekledi. Dış kaynak değerlendirmesi sırasında Şimşek’e Bloomberg’in gündeme getirdiği Dünya Bankası’nın da bugün bu yöndeki planlamayı açıkladığı Türkiye fonunun 35 milyar dolara çıkartılması da soruldu. Şimşek, sürecin nasıl geliştiğini şöyle anlattı: “Biz Merkez Bankası başkanımızla G-20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantısında Dünya Bankası başkanıyla bir araya geldik. O dönemde programa ilişkin bir perspektif sunduk. Doğrusu onlar da bunu takdir eder ve programı destekleyici bir finansman sağlarlarsa memnun oluruz. Bu, OVP’ye güçlü bir desteği ifade edecek.” Cevdet Yılmaz ise üç sene içerisinde enflasyonun tek haneli oranlara düşmesi, buna karşılık büyümenin neredeyse aynı kalması öngörüsünün sorulması üzerine, Türkiye’nin son 20 yıllık ortalamasının yüzde 5,5 büyüme olduğunu ancak üç yıllık program sürecinde bunun yüzde 4,5 olarak öngörüldüğünü anımsattı. “Büyüme enflasyona katkı verecek şekilde şekillendirilmiş durumda” diyen Yılmaz Türkiye’nin büyüme hedefini ihracat odaklı gerçekleştireceğini belirtti. Yılmaz bu tür programların sapmalar gösterebileceklerini belirterken, “Planda şu anda görmediğimiz bir gelişme olumlu ya da olumsuz elbette gerçekleşmeleri etkileyecektir. Ama biz mevcut verilerle en gerçekçi tahminleri yaptığımıza inanıyoruz.” diye konuştu. Mehmet Şimşek, ücret düzenlemelerinin bundan böyle “hedef enflasyona göre” yapılacağını belirtirken, “Ama çalışanlar hiçbir şekilde enflasyona ezdirilmeyecek” diye ekledi. Dar kesimlinin alım gücünü artırmanın tek yolunun enflasyonu tek hanelere düşürmek olduğunun altını çizen Şimşek, “Zaten bu programın ana hedefi zamanla düşük tek haneye çekmek ve orada tutmaktır.” dedi. Bütün kesimlerin ücretlerinin 2002’den bu yana reel olarak ciddi oranda arttığını anlatan Şimşek, bu yılın ikinci yarısında yapılan ücret artışlarının büyük kısmının seyyanen zamlardan oluştuğunu hatırlattı. Şimşek, öngörülen enflasyona göre artışların önümüzdeki yıl da ciddi oranda olacağını söyledi.