BofA, TCMB'ye yönelik faiz indirimi tahminini değiştirmedi
BofA Merrill Lynch Türkiye Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu, CNBC-e canlı yayınında Londra Temsilcisi Berfu Güven'in soruları yanıtladı. İmamoğlu, ilk olarak bugün açıklanan enflasyon verilerine değindi. İmamoğlu'nun açıklamalarında öne çıkanlar şöyle oldu: “Alt kalemlere baktığımızda hizmet enflasyonunda uzun zamandır ilk defa olumlu bir tablo görüyoruz. Manşet yine yüzde 3’e yakın. Sanki enflasyon düşmüyormuş gibi duruyor. Bunun en büyük sebebi taze meyve-sebze fiyatlarında çok büyük bir artış var ama bu çok dalgalı bir veri. Onu bir trend gibi görmemek lazım, bu geçici olabilir. İşlenmiş gıdalarda böyle bir trend görmüyoruz. O yüzden çok fazla endişe ettirmiyor beni. Tekstil mevsimsel olarak yüksek ama bizim için önemli olan hizmetlerdeki katılığın kırılmasıydı. Kira hariç hizmetlerde bir kırılma görüyoruz. Hizmet tarafında son derece olumlu bir tablo var. Eğer devamı gelirse kasım ve aralıkta Merkez Bankası bir nefes alabiliyor. Biz hala faiz indirimini aralıkta bekliyoruz. Bence hizmet verisi gerçekten aşağı yönlü kırıldıysa, kasım da bu şekilde olumlu bir tablo çizerse, aylık manşette de yüzde 2 ve altını görmeye başlarsak aralık ayında 200-250 puanlık ufak bir faiz indirimi mümkün olabilir. İndirimlerin ay ay devam etmesi veriye bağlı olabilir. Her ay indirmek zorunda değiller ama öyle yapmayı da tercih edebilirler. Henüz nasıl bir döngü olacağını hiç görmedik. Bunun iletişimini heralde kasımdan sonra yaparlar. Faiz indirmek isterlerse indirecek yer de var. 2025 sonunda politika faizini yüzde 30’da görüyoruz. Yılın en yüksek enflasyon olan çeyreği birinci çeyrek. Ocak 2025 enflasyonunu yüzde 4 civarında bekliyoruz. Merkez Bankası birinci çeyrekte durmam gerekir diye düşünebilir, bu biraz asgari ücret artışına da bağlı olabilir. Tamamen veriye bağlı olarak yavaş yavaş gidecekler. Hanehalkı enflasyonu gördükçe inanıyor. Piyasaya, pazara bakıyorlar ona göre karar veriyorlar. Beklentinin azalmaya başlıyor olması bir şeyleri hissetmeye başladıklarını gösteriyor ama enflasyon hala çok yüksek. Reel sektör de çok önemli, onların beklentilerinin aşağı geilyor olması da olumlu. Yıllık enflasyon düşmeye devam edecek. Baz etkisi yazın çok güçlüydü ama artık baz etkileri azaldı. Aydan aya enflasyon aşağı gelmezse, enflasyon yıllıkta da düşmez. Aydan aya trendin düşmeye devam etmesi gerekiyor. Baz etkisiyle düşme yaz için geçerliydi. Aylık enflasyon Merkez Bankası için daha önemli olmaya devam edecek. Yıllık enflasyon bize reel faizle ilgili fikir verdiği için önemli ama orada makro ihtiyati tedbirler o kadar önemli ki sadece politika faizi üzerinden reel faize bakmak da doğru değil. Bakacak çok şey var, sadece bir şeye bakıp yargıya varılamıyor ama faiz indirimleri için yer açıldı. Kur da oldukça güçlü. Cari açık o kadar geriledi ki kurun üzerinden cari açıktan gelen baskı kalktı. TL faizleri, hem yurt içindeki yatırımcılar için hem yurt dışındaki yatırımcılar için hala çok cazip. Asgari ücret tekrar artınca ihracatçı şikayetlerde bulunacaktır ama gerçeklerimiz bu. 8 Kasım’da Merkez Bankası'nın önümüzdeki sene için hedefi ne onu görmek lazım. Asgari ücretin kaç olacağını bilmiyoruz bu üçlü bir masa. Oradan çıkacak pazarlıklar sonucu alınacak bir karar. Ben her zaman ihtiyatlıyımdır. Bakıyorum geçmiş 20 senede hep geçmiş enflasyona göre asgari ücret artışı yapılmış. Bu sene bir dezenflasyon programı var. Toplumun her kesiminden destek istemek normaldir, bu desteğin boyutu ne olur ona o masada karar verilecek. Bizim de oradan çıkacak her karara saygı göstermemiz lazım. İnşallah adil bir karar olur. Enflasyona etkisi tabii var ama önemli olan politika bileşenidir. Bence asgari ücretin 5 puan ya da 10 puan aşağıda ya da yukarda olması enflasyon açısından çok da büyük tartışmalara yol açmamalı. Yabancının en çok sorduğu soru ‘Enflasyon ne zaman düşecek?’ Çünkü bu sizin faiz indirimlerinizin zamanlamasını belirliyor. O da tahvil piyasasının hareketlenmesine sebep oluyor. Dünyada da böyle faiz indirimlerinin yaklaştığını görürlerse yabancının bono talebi artacaktır. ABD seçimlerinin volatilitesinin de geçmesi gerekiyor. Bence bugünkü veriler de oldukça destekleyici. Tahvile giriş için birkaç ay içinde çok daha fazla ilgi görebiliriz. Bizim tahvil piyasamız çok likit değil o yüzden ihaleler üzerinden gidiyor. Yabancı zamanlamaya bakıyor ve gelecekler. Hisse senedi piyasası için biraz daha vakit var çünkü orada şirket performansları da önemli. ABD seçim sonucu ne olursa olsun volatilite beklemek lazım ama Türkiye bundan en az etkilenecek ülkelerden biri. Bence Türkiye için çok pozitifler. Ben 2025 için oldukça ümitliyim çünkü bence hem enflasyonun hem faizlerin düştüğü bir sene olacak. Büyüme hemen canlanmayacak çünkü Merkez Bankası'nın sıkı duruşu devam ettirmesi gerekiyor. Faizi indirecek ama reel anlamda faiz inmeyecek. Belki senenin sonuna doğru bir canlanma görürüz ama yabancı ilgisinde 2025 Türkiye için daha pozitif bir yıl olacak. Jeopolitik risklere de dikkat etmek lazım. Biz finansal piyasalar açısından konuşuyoruz yoksa ekonomik anlamda son çeyrek zordu, birinci çeyrek de kolay geçmeyecek. İşsizlik rakamlarını büyümeyi takip edeceğiz. Şu an işsizliğe çok fazla yansıyan bir görünüm yok ama asgari ücret artışından sonra bakmak lazım. Çok harika bir tablo varmış gibi çizmek istemiyorum. Çünkü bu politikaların ekonomik büyüme ve işsizlik üzerinde olumsuz etkileri olacağını biliyoruz ama enflasyon tarafında finansal istikrar anlamında kesinlikle iyileşme var.”