Deutsche Bank’tan gelecek yıla ilişkin asgari ücret tahmini
Geçtiğimiz hafta İstanbul’u ziyaret eden Deutsche Bank ekonomistleri, Türkiye’de politika yapıcılar, yerel bankalar, finansal kurumlar, ekonomistler ve akademisyenlerle bir araya geldiklerini görüşmelerin ardından “Türkiye Seyahat Notları: İstanbul'dan önemli çıkarımlar” başlıklı 7 Ekim tarihli bir not hazırladı. İlgili notta beklenenden daha güçlü seyreden iç talebin Orta Vadeli Program'da paylaşılan tahminlere kıyasla enflasyondaki düşüş hızının karşılanabileceğine dair şüpheleri artırdığına dikkat çekildi. Deutsche Bank'ın notunda maliye politikasının desteği, gelirler politikasındaki ihtiyatlı yaklaşım, yapısal reformlarda ilerleme ve ekonomik programın özellikle yerel piyasa katılımcılarıyla etkin iletişiminin enflasyonla mücadelede önemini koruduğu da belirtildi. Notta temel saptamalar arasında yapışkan iç talebin yavaşlamaya devam edeceği beklentisi paylaşılırken, ekonomide sert bir inişin ana senaryo olmadığı vurgulandı. Bir başka temel saptama enflasyonun başlıca endişe kaynağı olmaya ve ekonomik programın hedeflerinin gerisinde kalmaya devam ettiği yönünde oldu. Deutsche Bank ekibi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) ihtiyatlı reaksiyon mekanizmasını korumaya devam edeceği gözlemini de paylaştı. Notta daha önce kasımda başlaması beklenen faiz indirimlerinin, ortaya çıkan riskler dolayısıyla öteleneceği beklentisi de dile getirildi. Deutsche Bank'ın notunda TL'nin önceki dönemlerdeki seviyelerde olmasa da reel değerleme yaşamaya devam edeceği belirtildi. Deutsche Bank, Türkiye'de yaptığı temaslar sonrasında en azından 2025'in sonuna kadar mevcut programın uygulanmaya devam edeceği izlenimini aldığını aktardığı notunda, enflasyon görünümü açısından kritik önemdeki asgari ücret artışına ilişkin tahminlerini de paylaştı. Asgari ücrette 2025 için genel beklentinin yüzde 25-30 arasında bir artış olduğunu belirten Deutsche Bank ekibi, asgari ücrette yüzde 30'un üzerinde bir artışın, yavaşlayan ekonomi ortamında işletmeleri zor durumda bırakacağı ve enflasyon beklentilerini bozacağı yönünde bir kanı olduğunu söyledi. Notta bu konuda "Bazı analistler şirketler tarafından asgari ücret dışındaki sektörlerde yapılacak ücret artışlarının yüzde 30'un üzerinde olabileceğini savunurken, bazı ekonomistler azalan kar marjlarının şirketlerin yüzde 30'un üzerinde zam yapmasını engelleyeceğini ve birçok şirket tarafından yılbaşında yapılacak ilk ücret artışının yüzde 20 civarında olabileceğini (yıl ortasında daha fazla ayarlama ile) düşünüyor" ifadeleri yer aldı.