Ev sahiplerinin fahiş kirada mühürden kaçma yöntemi
Türkiye’yi yasa boğan depremler büyük göç dalgasını da tetikledi. Büyük can kayıpları ve yıkımların olduğu Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Hatay, Adana’dan çevre illerin yolunu tutan depremzedeler ağırlıklı Elazığ, Konya, Mersin, Ankara, Antalya gibi şehirlere yerleşti. Yaklaşık 1 milyon kişilik hareketin olduğu büyük deprem göçü, söz konusu şehirlerde kiralara da yansıdı. Deprem öncesi 800-1.000 lira olan konut kiraları, göç sonrası 3 bin 500, 5 bin, hatta 10 bin liralara kadar çıktı. Fahiş kira artışlarına karşı Ticaret Bakanlığı'nın harekete geçmesi ve valilikler tarafından, yüksek kira artışı tespit edilen dairelerin mühürlenmesi sonrasında mülk sahipleri bu defa, adeta karaborsayla kiralama yoluna başvurdu. Malatya, Elbistan ve İskenderun’dan yoğun göç alan Elazığ’da emlak çevreleri, yoğun talep dolayısıyla kiraların çok arttığına işaret etti. Deprem öncesinde kiraların 1.000-1.100 lira seviyesinde olduğunu belirten emlak danışmanları, satılıkların da 2 milyon lira seviyesinden 2,4-2,8 milyon liralara yükseldiğine dikkat çekti. Bölgede kiralık ev bulmanın zor olduğunu, bulamayanların da yakınlarının yanında kaldığını, çoğu depremzedenin de akrabalarının yanına sığındığını belirten emlakçılar, şunları söylüyor: “Örneğin bir daire boşaldığında, ev bekleyenlere haber veriliyor. Yaklaşık 15 gün önce iki kiralık ev geldi. Ücretine bile bakılmadan bir saat içinde, 3 bin ve 5 bin liradan ikisi de tutuldu.” Diğer bölgelerdeki emlak danışmanları da talep dolayısıyla kiralıklarda rakamların çok yükseldiğine işaret ediyor. Deprem öncesi 2 bin-2 bin 500 lira seviyesinde olan dairelerin, depremin ardından bir anda fırlayarak 10 bin liralara yükseldiğine işaret eden emlakçılar, ilk zamanlarda ilanla kiralama yoluna gidildiğini, ancak şikayet üzerine valiliğin soruşturma başlattığına işaret etti. Fahiş fiyat tespit edilen ve bir anda 9-10 bin liraları gören dairelerin o fiyatlardan kiralanmaması için valilikler tarafından mühürlendiğine işaret eden emlak danışmanları, bunun üzerine bazı mülk sahiplerinin ilandan kaçındığının altını çizdi. Mühürleme cezalarının ardından kiracı adayları ve tanıdıklara telefonla haber vererek kiralamaların yapıldığına işaret eden emlak çevreleri, “Mülk sahibi fiyatı yüksek tutuyor. Kiracı aramak yerine kiracı seçer haline geldik. Hiç alıcı problemi yaşanmıyor, bir saat içinde kiralanıyor” diye konuştular. Bölgede kiralıkların, deprem öncesi çok komik denecek kadar düşük olduğuna işaret eden emlakçılar, bugün gelinen en ucuz seviyeyi şu sözlerle özetliyor: “Eskiden 500 liraya bile kiralar vardı. Şu anda bu rakamları bulamazsınız, 4-5 bin lira arasında o kiralar. Biz 4-5 bin lirayı bulunca ucuz diyoruz. Yüksek artışlar büyük göçten kaynaklanıyor. Sadece Elazığ 100 bin göç aldı. Bunun yüzde 60’ı Malatya’dan.” Göç alan illerde yüksek fiyattan kiralamanın zor olmadığına işaret eden emlak çevreleri, yaşanan durumu şöyle özetliyor: “Bazı mülk sahipleri emlakçılık da yapıyor. Fahiş fiyattan kiracı bulması çok kolay artık. Eşe, dosta, komşuya söyleyerek hızlıca kiracı buluyor, 9-10 bin liralara kiraya verebiliyorlar.” Bazı emlak danışmanları, ilana çıkmamanın nedenini, “Bu kadar denetimin olduğu yerde, takibe takılmamak için önce kendi sosyal medyalarını kullanıyorlar” dedi. Deprem sonrası il Ticaret Müdürlükleri tarafından yapılan denetimlerde, fahiş fiyat tespitine 33 bin lira ile 331 bin lira arasında ceza söz konusu olmuştu. Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz ise deprem sonrasında göçün olduğu illerde kira artışlarının altını çizdi. İlana çıkmama nedeninin idari radardan kaçınmak olabileceğine işaret eden Deniz, "Denetime rağmen yüksek kiralara ilişkin ağırlıklı olarak Erzurum, Konya, İstanbul, Mersin, Antalya’dan yoğun şikayet alıyoruz” dedi. Görüştükleri gayrimenkul danışmanlarının kiralık işlerinin azaldığını söylediğine işaret eden Deniz, “Hem idari radardan kaçınmak, hem rayiçteki artıştan korunmak için mülk sahiplerinin güncel rakam üzerinden kiraya çıkılmasını istediklerini söylüyorlar. Bugünden 10 bin lira diyorlar. Bu da barınma sorununu artıyor. Depremden sonra çok karşılaştığımız bir olay bu. Daha üst seviyelere çıktı. Çok küçük evler bile en düşük 10 bin liradan kiralanıyor. İnsanlar çok perişan. Bunun yansımasını adliyelerde görüyoruz” ifadelerini kullandı.