Küresel piyasaların odağı ABD enflasyonunda
Küresel çapta enflasyonla mücadelenin sonuna yaklaşılırken, uzun süredir devam eden yüksek faiz döneminin resesyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı endişesi varlığını koruyor. Analistler, geçen hafta açıklanan istihdam raporundaki verilerden alınan iyimser sinyallerin risk iştahını beslediğini belirterek, bugün açıklanacak enflasyon verilerinin, ABD Merkez Bankasının (Fed) yılın son faiz kararı öncesinde dikkate alınacak en önemli veri setlerinden biri olduğunu kaydediyor. Öte yandan, ABD'de yeniden başkan seçilen Donald Trump'ın 20 Ocak'ta görevi devralması sonrasında ülkenin ekonomi politikasının nasıl şekilleneceğine yönelik belirsizlikler varlığını korumayı sürdürüyor. Trump'ın, gelecek dönemde atacağını belirttiği tarife adımlarına yönelik endişelerin ticari dengelerde etkili olduğunu ifade eden analistler, konuya ilişkin haber akışının yakından takip edildiğini söyledi. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, dün yaptığı konuşmada ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın uygulamayı planladığı tarifelere ilişkin, neredeyse tüm ekonomistlerin, geniş tabanlı tarifelerin uygulanmasının ABD'li tüketiciler için fiyatları önemli ölçüde artıracağı ve girdilerin ithalata dayalı firmalar için maliyet baskısı yaratacağı konusunda hemfikir olduğunu aktardı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ise dün yaptığı açıklamalarda, ülkesinin ABD ile diyaloğu sürdürmeyi, işbirliğini genişletmeyi ve farklılıklarını yönetmeyi, ikili ilişkilerini sağlıklı, istikrarlı ve sürdürülebilir doğrultuda geliştirmeyi istediğini belirterek, "Tarife savaşları, ticaret ve bilim teknik savaşları, tarihin eğilimine ve ekonomiye ters, bunların kazananı olmaz." ifadelerini kullandı. Avrupa borsalarında ise dün negatif bir seyir öne çıkarken, gözler yarın açıklanacak Avrupa Merkez Bankasının (ECB) yılın son para politikası kararına çevrildi. Bölge genelinde resesyon endişesi varlığını korurken, ECB'nin bu yılın son faiz kararında 25 baz puan bir indirime giderek para politikasını kademeli şekilde gevşetmesi bekleniyor. Analistler, resesyon endişelerinin ve düşen imalat aktivitesinin canlandırılması için 50 baz puanlık faiz indiriminin masada olabileceğini belirtmesine karşın, Avro Bölgesi'nde açıklanan kasım ayına ilişkin öncü enflasyon verisinin yıllık bazda ECB'nin hedeflediği yüzde 2 seviyesinin üzerinde gelmesinin 50 baz puanlık indirime yönelik beklentileri sınırladığını söyledi. Asya borsalarında Japonya hariç pozitif bir seyir izlenirken, dün açıklamalarda bulunan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping "ticaret ve bilim teknik savaşlarının kazananı olmaz" mesajı verdi. Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Devlet Başkanı Şi, "1+10 Diyaloğu" toplantısı için Pekin'de bulunan uluslararası ekonomik örgütlerin başkanları ve direktörleriyle bir araya geldi. Çin'in kendi işlerine odaklanacağını ve egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını kararlılıkla koruyacağını vurgulayan Şi, burada dışa açılma ve kalkınma kazançlarını dünya ile paylaşma iradesini sürdüreceğini ifade etti. Makroekonomik veri tarafında ise Japonya'da kasım ayına yönelik Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) aylık yüzde 0,3, yıllık bazda da 3,7 artarak beklentileri geride bıraktı. Enflasyon göstergelerinin tahminlerin üzerinde seyretmesinin ülke ekonomisindeki riskleri artırdığını kaydeden analistler, gelecek hafta toplanacak Japonya Merkez Bankası (BoJ) para politikası kurulu öncesinde yüksek gelen ÜFE'nin parasal sıkılaşma ihtimallerini güçlendirebileceğini söyledi. Yurt içinde dün satıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,54 değer kaybederek 10.099,03 puandan tamamlamıştı. Dolar/TL, dün yüzde 0,1 yükselişle 34,8403'ten kapanırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışa göre yüzde 0,1 artışla 34,8660'tan işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde perakende satışlar, yurt dışında ise ABD'de enflasyon, mortgage başvuruları ve federal bütçe dengesinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 9.950 seviyelerinin destek, 10.200 ve 10.300 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.