Merkez Bankası ekonomistleri Türkiye'nin AB'ye olan ihracatını yorumladı
TCMB'de Yapısal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdür Yardımcısı Altan Aldan ve Uzman Yardımcısı Didem Yazıcı tarafından hazırlanan "Türkiye’nin AB’ye İhracatında Talep Koşulları ve Pazar Payı Gelişmelerinin Etkisi" başlıklı analiz, TCMB'nin blog sayfası Merkezin Güncesi'nde yayımlandı. Analizde, dış talebin, küresel ölçekteki parasal sıkılaşmanın da etkisiyle 2023 yılında ivme kaybettiği ve ihracat artışını sınırladığı ancak 2024 yılının ilk 8 ayında Türkiye’nin ihracatının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 artarak 170,8 milyar dolara yükseldiği vurgulandı. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan AB özelinde, ihracattaki değişimde dış talep koşullarının ve pazar payı gelişmelerinin katkılarının Eurostat tarafından yayımlanan aylık dış ticaret verileri ile sektörel bazda incelendiği analizde, "AB’nin toplam ithalatı 2023 yılı başından itibaren düşüş eğilimi gösteriyor. 2023'ün ocak ayında 252 milyar avro olan aylık ortalama ithalat 2024 yılı ağustos ayında 201 milyar avro düzeyine geriledi. AB pazarındaki olumsuz talep koşullarına rağmen Türkiye’nin aynı dönemde AB’ye olan ihracatı aylık ortalama 8,7 milyar dolardan 8,9 milyar dolar seviyesine çıktı." değerlendirmesinde bulunuldu. Analizde, Türkiye’nin AB’ye ihracatındaki son dönem gelişmelerin, pazar payı açısından anlamlı bir gelişime işaret ettiği aktarılarak, "Ocak-ağustos dönemleri baz alındığında, Türkiye’nin AB ithalatındaki payı son yıllarda artarak 2024 yılında yüzde 4,1 ile tarihi zirvesine çıktı." ifadeleri kullanıldı. İhracat artışının belirli bir sektörden kaynaklanmasının, süreklilik açısından risk unsuru olabildiği vurgulanan analizde, bu nedenle AB’ye ihracat artışı ile pazar payı kazanımının sektörel yayılımının tespitinin, ihracat dinamiklerini anlamak ve gelecek dönemdeki ihracat performansını öngörebilmek açısından önemli olduğu belirtildi. Analizde, AB’nin toplam ithalat değişiminin Türkiye’nin ihracat değişimine katkısı hemen hemen tüm sektörlerde negatif iken, çoğu sektörün AB’de pazar payını artırarak ihracatta artış sağladığı anlatıldı. Bu durumun, Türkiye’nin AB piyasasında rekabet gücünün arttığına işaret ettiği kaydedilen analizde, şu değerlendirmelere yer verildi: "Örneğin, Türkiye'nin AB’ye ihracatında yaklaşık yüzde 21 ile en yüksek paya sahip olan motorlu kara taşıtı imalatı sektöründe, AB ithalatındaki talep bazlı gerileme sektörün 2024 yılı ilk 8 aylık ihracatında, 2023 yılı aynı dönemine kıyasla, 630 milyon avro azalışa neden olmuş. Öte yandan, aynı dönemde pazar payı kazanımı ihracata 793 milyon avro katkıda bulunmuş ve böylece sektörün toplam ihracatı 163 milyon avro artmış. Pazar payı kazanımının ihracata en yüksek katkısı ise 976 milyon avro ile ana metal sanayinde olmuş. Toplamda bakıldığında, AB’nin ithalatındaki gerileme ihracatta 2,4 milyar avro zayıflamaya neden olurken, pazar payı kazanımları ihracata 3,5 milyar avro katkıda bulunmuş ve bu sayede toplam imalat sanayi ihracatı 1,1 milyar avro artmış." Analizde, Türkiye’nin AB’ye ihracatında en yüksek paya sahip olan motorlu kara taşıtı imalatı sektöründe AB talebindeki gerilemenin 4,7 yüzde puan olumsuz etkisine karşın pazar payı kazanımının ihracat artışına 5,9 yüzde puan katkıda bulunduğu ve toplam ihracatın yüzde 1,2 oranında arttığı kaydedildi. Oransal olarak bakıldığında petrol ürünleri ve diğer ulaşım araçları sektörlerinde pazar payı kazanımlarının ihracata oldukça yüksek katkıda bulunduğuna dikkatin çekildiği analizde, ana metal sanayi, kimyasal ürünler, elektrikli teçhizat, metalik olmayan mineral maddeler ile bilgisayar ve elektronik ürünlerin imalatı sektörlerinde de düşen ithalat talebine karşın pazar payı kazanımları sayesinde ihracatın arttığı aktarıldı. Analizde, zayıf talep koşullarının giyim eşyası, makine ekipman, fabrikasyon metal ürünleri, tekstil ve deri ürünleri sektörlerindeki ihracatın gerilemesinde etkili olduğu belirtilerek, "Özetle, bulgularımız, Türkiye’nin AB pazarındaki payını son dönemde belirgin bir şekilde arttırdığını ve bu artışın birçok sektöre yayıldığını gösteriyor. AB’nin ithalat talebinin önümüzdeki dönemde beklentilerle uyumlu olarak artması ile birlikte pazar payı kazanımlarının yanı sıra dış talep artışının da ihracatımıza destek vereceğini değerlendiriyoruz." ifadeleri kullanıldı.