Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın ikinci enflasyon raporunun sunumunu gerçekleştirdi. Karahan'ın açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle oldu: "Merkez Bankamızın temel amacı, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Fiyatlama davranışlarını ve enflasyon beklentilerini yakından takip ediyoruz. Enflasyon hedeflerimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız. Küresel büyümede 2024 yılında sınırlı bir artış öngörülmektedir. Jeopolitik gelişmeler ve sıkı politika, öne çıkan küresel risk faktörleridir. Küresel enflasyon hedeflerin üzerinde seyretmeye devam etmektedir. Gelişmiş ülke merkez bankalarının daha geç ve daha yavaş faiz indirimine gideceği beklentileri kuvvetlenmiştir. Yurt içi talepte direnç sürerken bazı normalleşme işaretleri mevcuttur. Parasal sıkılaştırmanın iç talebe etkilerini çeşitli göstergeler üzerinden yakından takip etmekteyiz. Yurt içi üretim, talebe kıyasla ılımlı bir seyir izlemiştir. Toplam talep koşulları enflasyonist düzeyde seyretmektedir. Çıktı açığı da dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacak, sıkı para politikası talebi dengeleyecektir. Tüketici enflasyonu öngörülen tahmin aralığının üzerinde gerçekleşmiştir. Son 3 ayda enflasyon, öngörülerimizden yüksek seyir izlemiştir. Enflasyon göstergeleri ise ana eğilimde gerilemeye işaret etmektedir. Enflasyonun ana eğilimi gerilemekle birlikte yılın ilk enflasyon raporunda öngördüğümüz patikanın üzerinde seyretmiştir. Son dönemde hizmetler grubundaki fiyat artışlarının diğer gruplara kıyasla daha güçlü olduğu görülmüştür. Hizmet enflasyonu aylık bazda yavaşlamakla birlikte yüksek bir seyir izlemiştir. Konut piyasasındaki gelişmeleri öncü gösterge olarak yakından takip ediyoruz. Konut fiyatlarındaki artış eğilimi yavaşlamaktadır. Konut fiyatlarının artış eğilimi tüketici fiyatlarındaki artış eğiliminin altında seyretmektedir. Konut fiyatlarındaki yavaşlamanın ilerleyen dönemde gecikmeli olarak kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz. Parasal duruş belirgin şekilde sıkılaştırılmıştır. Parasal aktarım mekanizmasını destekleyen ve güçlendiren adımlar atılmıştır. Bugünkü menkul kıymet kararıyla getiri eğrisinin normalleşmesini, güçlenmesini sağladık. Likidite gelişmelerini yakından takip ederek, sterilizasyon araçlarını gerektiğinde etkin bir şekilde kullanacağız. Kredi faizlerinin geldiği seviye iç talebin yavaşlamasına destek verecek. TL mevduat payı artmaya devam etmektedir. Tüketici kredi büyümesi yavaşlamaktadır. Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçevede mevduat faizlerinin TL'ye geçişi destekleyecek seviyelerde kalmasını ve tasarrufların artmasını sağlayacak. Son dönemde yabancı para kredilerin de arttığını gözlemliyoruz. Türkiye'nin risk primindeki iyileşme potföy akımlarını destekledi. Portföy girişleri DİBS piyasasına yoğunlaşırken offshore swaplara da yansıdı. Mart toplantısında yaptığımız ilave sıkılaştırma, yurt içi ve dışı yerleşiklerin TL'ye güvenini artırdı ve rezervlere olumlu yansıdı. Swap hariç net rezervlere bugün itibarıyla baktığımızda son iki haftada 18 milyar dolarlık bir ek iyileşme görmekteyiz. Böylece, ilgili dönemde swap hariç net rezervler toplam 34 milyar dolar artmıştır. 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan artırarak yüzde 38’e güncelledik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 34 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir. 2024 yılı petrol fiyatları tahmini 83,6 dolardan 86,4 dolara yükseldi. 2025 yılı ortalama petrol fiyatları tahmini 81,2 dolardan 82,3 dolara olarak güncellendi. 2024 yıl sonu gıda fiyatları tahmini yüzde 34,6'dan 35,5'e çıktı. 2025 yıl sonu gıda fiyatları tahmini yüzde 15 olarak değişmedi."

TCMB, yılın 2. Enflasyon Raporu toplantısında 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan artırarak yüzde 38’e çıkardı. 2025 ve 2026 yıl sonu tahminleri ise sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde sabit bırakıldı.