Merkez Bankasından 'reeskont kredisi' analizi
Merkez Bankası Yapısal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğü Uzman Yardımcıları Muhammed Furkan Erdoğan ve Kadir Gürci ile Bankacılık ve Finansal Kuruluşlar Genel Müdürlüğü Uzmanı Fırat Özata tarafından hazırlanan analiz yayımlandı. İhracatçılara kullandırılan reeskont kredilerinin verimli bir şekilde kullanımı amacıyla TCMB bünyesinde düzenli olarak analiz çalışmaları yürütülürken, söz konusu analizde, son yıllarda reeskont kredilerinin kullandırılmasına yönelik yapılan uygulama değişiklikleri ve 13 Ocak 2025'te yürürlüğe girecek olan ihracatçı skoru uygulamasına ilişkin bilgilere verildi. Reeskont kredilerinin etkinliğinin artırılması, cari dengeye daha güçlü katkı sağlanması ve daha fazla sayıda KOBİ'ye uygun finansman koşulları ile kredi kullandırılması amacıyla reeskont kredilerinin genel çerçevesinde son yıllarda önemli uygulama değişiklikleri gerçekleştirildiği belirtilen analizde, 2021'de yapılan değişikliklerle de net ihracatçılık şartının firma seçiminde temel belirleyici olduğu, ayrıca, günlük reeskont kredi kullandırım limitlerinin kademeli olarak artırılarak finansman imkanının daha erişilebilir hale getirildiği kaydedildi. Analizde, Aralık 2018'de yaklaşık 2 bin 100 olan reeskont kredisinden faydalanan firma sayısının Ekim 2024'te yaklaşık 8 bine ulaştığı, KOBİ'lerin reeskont bakiyesi bulunan firmalar içerisindeki payının ise bu dönemde yüzde 38'den yüzde 84'e yükseldiği bildirildi. Son çalışmalar kapsamında ise TCMB'nin, sunulan kısıtlı kaynağın daha etkin dağıtımını amaçlayan ihracatçı skorunu devreye aldığı belirtilen analizde, ihracatçı skorunun, net ihracatçılık koşulu yerine firmaların ürettikleri ürünlerin niteliğini, yarattıkları katma değeri, ihracat performanslarını ve bağlı oldukları ana grup ilişkilerini dikkate aldığı kaydedildi. Söz konusu skorun hesaplamasında kullanılacak kriterler ve ağırlıklara yer verilen analizde, "Hesaplamalar, reeskont kredisi talebinde bulunan her bir firma için firmanın beyan ettiği veriler üzerinden bankalarca yapılıyor. Öncelikle her bir değişken için TCMB tarafından belirlenen eşik değerlere göre puanlama yapılıyor. Daha sonra, ilgili değişkenden alınan puan o değişkenin ağırlık katsayısı ile çarpılarak 'performans' ve 'potansiyel' puanları hesaplanıyor. Herhangi bir puan türünden 40 puan ve üzeri alan firmalar, 'ihracatçı skoru yüksek' olarak tanımlanıyor. Her iki puan türünden de 40 puan altında alan firmalar ise 'ihracatçı skoru düşük' olarak tanımlanıyor." denildi. Analizde, TCMB bünyesinde yer alan firma verileri ve ilgili yöntem kullanılarak mal ihracatçısı firmaların performans ve potansiyel puanları hesaplandığında ulaşılan bulgulara ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi: "Nette ihracatçı firmalar, nette ithalatçı firmalara kıyasla sadece performans değil, aynı zamanda daha yüksek potansiyel puanına sahipler. Dolayısıyla ihracatçı skoru uygulaması ile düşük potansiyelli nette ithalatçı firmaların yerine yüksek potansiyelli ihracatçıların reeskont kredilerinden daha fazla faydalanabilmesi amaçlanıyor. Bununla birlikte nette ithalatçı olup yüksek katma değerli ihracat potansiyeli olan firmalar da reeskont kredilerinden yararlanabiliyor. Ayrıca, reeskont kredi bakiyesi bulunan firmaları puanlarına göre iki gruba ayırıyoruz; 'ihracatçı skoru yüksek' ve 'ihracatçı skoru düşük' firmalar. Yaptığımız analiz, reeskont kredisi kullanan ve ihracatçı skoru yüksek olan firmaların toplam ihracatın yüzde 23'ünü, düşük skorlu firmaların ise yüzde 2'sinden daha azını oluşturduğunu gösteriyor. Yüksek skorlu firmaların ihracatının yüzde 41,5'i orta-yüksek teknolojili ürünlerden oluşurken, bu oran düşük skorlu firmalar için yalnızca yüzde 2,7'dir. Ayrıca, düşük skora sahip firmalar genellikle net ithalatçı iken, yüksek skorlu firmalar genelde net ihracatçı oluyor. Özetle, piyasa koşullarına göre avantajlı bir finansman kaynağı olan reeskont kredilerinin verimli kullandırılması finansman kaynaklarının etkin ve etkili dağılımı açısından azami önem arz ediyor. Yeni uygulama ile çoğunlukla net ihracatçı firmalar desteklemeye devam edilirken, yüksek teknolojili firmalara da öncelik veriliyor."