Sanayiciler yıl sonunda sembolik bir faiz indirimi bekliyor

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), bu yıl 20’ncisi düzenlenecek MÜSİAD EXPO Karma Ticaret Fuarı için son hazırlıkları yapıyor. 26-29 Kasım tarihlerinde düzenlenecek etkinliğe ilişkin bir basın toplantısı düzenleyen MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, burada ekonomi gündemindeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Enflasyon ve faiz konusundaki görüşlerini dile getiren Asmalı, enflasyonda mayıs ayından bu yana yaklaşık 30 puanlık bir düşüş olduğunu, ekim ayı enflasyonunun beklentilerin bir miktar üzerinde gelse de, eylül ayına göre bir miktar geri çekilmesinin önemli olduğunu kaydetti. Bu açıdan bakıldığında da enflasyonda kısmi bir düzelme olduğunu kaydeden Asmalı, “Ama beklentiler bunun biraz daha hızlanmasıydı. Özellikle piyasada parasal ve mali sıkılaşmanın etkilerini çok görüyoruz. Biz yıl sonunu yüzde 43- 45 bandında bir enflasyon oranıyla kapatacağımızı söylemiştik, bu pozisyonu koruyoruz. Ekonomi yönetiminin üst hedef olarak yüzde 41,5-42 bandının biraz daha aşılacağını görüyoruz. Tabii böyle olunca faiz indirimi de buna bağlı olarak öteleniyor. Esasen yıl ortasında bizim ve piyasaların beklentisi faiz indiriminin eylülde başlayacağı yönündeydi. Ama enflasyonun beklenenden daha dirençli hale gelerek, biraz daha katı tutumunu devam ettirmesi bu beklentiyi sürekli öteliyor” diye konuştu. Bu ay da faiz indiriminin pas geçileceği öngörüsünde bulunan Asmalı, “Eğer enflasyonda yüzde 47’nin altını görseydik belki farklı şeyler olabilirdi. Ama aralık ayında eğer enflasyon yüzde 47’nin altını görürse sembolik bir faiz indirimi bekliyorum. Ama esas ocak-şubat mart aylarında bunun biraz daha hızlanacağını düşünüyorum. Maalesef enflasyonist ortamlar ticari davranışları ve ticari ahlakı da çok etkiliyor. Biraz zaman alacak ama ben bu mücadeleden hep birlikte başarılı çıkacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı. Asgari ücret tartışmalarına da değinen Asmalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Asgari ücret konusunda hep şunu söylüyoruz, ‘bizler kazanıyorsak bunda en büyük pay sahibi olan çalışanlarımıza da insanca, hakça yaşayacağı bir ücreti vermeliyiz.’ Son enflasyon verisinde de görüldü, hizmet sektöründe bir miktar yavaşlama var. Dolayısıyla buradaki dengeyi de koruyacak, gözetecek bir yaklaşım içinde olunmalı. Asgari ücreti ciddi bir şekilde artır, bu işçilik fiyatlarına da yansısın, tekrar enflasyon artsın, alım gücü düşsün, böyle bir kısır döngüye girmemek lazım. Bunu hep söyledik, aslolan cebimizdeki paranın değerinin korunmasıdır. İşçilerimizin de hakkını koruyan, onları da enflasyona ezdirmeyecek bir yaklaşımdan yana olduğumuzu söylüyoruz. Asgari ücretin yılda bir kere artışını destekliyoruz.” Asmalı, “yurt dışından ithal çalışan getirilmesine” yönelik olarak da, “Özellikle gençlerimizin iş gücüne katılım noktasındaki isteksizliği, mesleki eğitimdeki yetersizlikleri, bunun yanında sosyal yardımlardaki belki abartılı birtakım yardım çalışmaları Türkiye’deki iş gücünün iş dünyasına katılımını azaltıyor. Sosyal yardımlara da bu açıdan bakılması lazım. Bence bir envanter çalışmasının çok net bir şekilde çıkarılması lazım. Hangi iş kollarında, hangi tür eleman açığı var bunun tespit edilmesi, sonra bunların duyurulması lazım. Bunlar sağlanamıyorsa yurt dışına düzenli iş gücü temini konusunda çağrıya çıkılması lazım” şeklinde konuştu.