Türk özel sektörü Körfez turundan 26 anlaşmayla döndü
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti kapsamında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan iş forumları tamamlandı. İş forumları Suudi Arabistan'da Cidde'deki Ritz-Carlton Otel'de, Katar'da başkent Doha'daki Lusail Sarayı'nda, Abu Dabi'de ise Emirates Palace Mandarin Oriental Otel'de gerçekleştirildi. Türkiye'den başta gayrimenkul, müteahhitlik, sanayi, tarım, gıda, bilişim, akıllı şehircilik, liman ve bankacılık olmak üzere birçok sektörden yaklaşık 200 iş insanının katıldığı iş forumlarına ev sahibi ülkelerdeki yatırımcılar da yoğun ilgi gösterdi. İkili ve çoklu görüşmelerin gerçekleştirildiği buluşmalarda yeni iş birliği imkanları değerlendirilirken, yatırım fırsatları ele alındı. Ülkeler arasındaki dış ticaret hacminin ve karşılıklı yatırımların artırılması konusunda mutabık kalınırken, üçüncü ülkelerde ortak yatırım yapılabileceği vurgulandı. Toplantılarda uzlaşmaya varılan bazı iş birlikleri de somut hale döküldü. Birçok alanda 26 yeni anlaşma imzalandı. Türk özel sektörüne yatırım kapılarını açan bu anlaşmaların kısa sürede hayata geçmesi bekleniyor. Öte yandan bu görüşmelerden yeni anlaşmaların doğması da öngörülüyor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ülkeler arasında ilişkileri siyasi liderlerin ve devlet başkanlarının belirlediğini, onların açtığı yoldan kendilerinin ilerlediğini belirterek, son dönemde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar ile siyasi ilişkilerin çok olumlu ilerlediğini söyledi. Bu ilerlemenin yansımasını da artık somut olarak gördüklerini dile getiren Olpak, Suudi Arabistan ve BAE ile ilişkilerde bahar döneminin yaşandığını kaydetti. Olpak sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz buraya DEİK olarak ayrı bir uçakla ve 200 iş insanımızla beraber geldik. Bu, iş dünyasının olaya nasıl baktığının da bir göstergesi. Elbette iş forumları, yuvarlak masa toplantıları bunlar bizim açımızdan önemliydi. 3 ülkede de toplantılarımıza ilgili ülkenin bakanlarının kalabalık bir şekilde katılması onların da bu sürece katkısının ne olduğunu gösteriyor. Örnek olarak Abu Dabi'deki iş forumumuzda 4 tanesi bizim bakanımız, 3 tanesi de ev sahibi ülkenin bakanları olmak üzere 7 bakanımız mevcuttu. Bu siyasi iradenin bakış açısını da gösteriyor. Güzel bir tablo." Nail Olpak, Türk özel sektörünün toplamda 26 ayrı anlaşma imzaladığını belirterek, bu iş birliklerinin resmi anlaşmaların dışında olduğunu söyledi. Anlaşmaların hangi alanlarda yapıldığına değinen Olpak, şu açıklamalarda bulundu: "Bu anlaşmalar arasında enerji, sağlık, bilgi teknolojileri, gayrimenkul, gıda var. Sanayi alanındaki yatırımlar söz konusu. Onun dışında güneş enerjisiyle ilgili ve hidrojen alanında yatırımlarla ilgili anlaşmalar var. Gerçekten çok zengin bir anlaşmalar süreci. Bunların yansımalarını da ticari anlamda çok kısa vadede görürüz. Yatırımlar bazındaki sonuçlarını ise bu yılın içerisinde, yani yılın sonuna kadarki bir süreçte alırız ki orta vade için oldukça önemli bir kazanım diye düşünüyorum." Olpak, 3 ülkedeki iş dünyasının Türkiye'ye ilgisinin ve Türkiye'ye yatırım yapma niyet ve iştahının net olduğunu kaydederek, "Tabii bundan sonraki adımlar, karşılıklı olarak atılacak adımlardaki detaylarda gizlidir. İştahı çok sıcak gördük. Bu hem Türk tarafında vardı, onlarda da net bir şekilde ortadaydı." diye konuştu. Türk iş dünyasının yaptığı anlaşmaların ne kadarlık bir yatırıma kapı aralayacağı sorulan Olpak, burada rakam vermenin çok mümkün olmadığını ancak 26 anlaşmanın imzasının boşuna atılmadığını, bu rakam işin boyutunu ortaya koyduğunu sözlerine ekledi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı da çok kalabalık bir heyetle 3 ülkede ziyaretlerde bulunduklarını belirterek, Cidde, Doha ve Abu Dabi'de yaptıkları temaslardan bahsetti. Asmalı, "Doğrusu ilgi bir hayli fazlaydı. Hem devlet başkanları nezdinde hem de bakanlar nezdinde çok iyi bir alan açıldı. Bu alanı doldurmak biz iş adamlarına düşüyor. Dolayısıyla iş adamları da çok büyük bir ilgi ve teveccüh gösterdi." diye konuştu. Katar ile zaten ilişkilerinin hep iyi olduğunu, BAE ile çok büyük ivmeyle yükselen güzel görüşmeler yapıldığını dile getiren Asmalı, Türkiye ile BAE arasında imzalanan 50,7 milyar dolarlık anlaşmalardan bahsetti. Asmalı, her 3 gezide Türkiye'nin yerli ve milli otomobili Togg'un hediye edildiğini, aracın çok beğenildiğini belirterek, yapılan görüşmeler ile alakalı bilgiler verdi. Mahmut Asmalı, özel sektörün de çok ciddi görüşmeler yaptığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu görüşmeler kapının kilidini açan birer anahtar mesafesindedir. Dolayısıyla bundan sonra ziyaretleri artırarak devam edeceğiz. Onları ülkemize, tesislerimize ve fabrikalarımıza davet edeceğiz, onlara ürünlerimizi göndereceğiz. Daha sık gidip gelerek bu ziyaretlerin büyük iş birliklerine dönüşmesini sağlayacağız. Ama şunu söyleyebilirim ki bu 3 ülkede de hakikaten Türk iş adamlarına, Türk ürünlerine, Türk yatırımcısına büyük bir ilgi var. Aynı şekilde ülkemize de çok büyük bir ilgi var. Seçimden sonra müthiş bir ivme yakalandı. Dolayısıyla bu oluşan havayı çok iyi değerlendirmeliyiz. Bu gezi bence bu manada da amacına ulaşmıştır." Asmalı, dijital, gayrimenkul, sanayi, turizm ve gıda gibi çok sayıda sektörde görüşmeler yapıldığını kaydederek, "Türkiye'de ciddi bir yatırım yapma iştahı var. Türkiye gerçekten bir fırsatlar ülkesi. Türkiye'nin artık ürünleri bütün dünyada kendisini ispatlamış ve bütün dünyada alıcısı olan ürünler. Dolayısıyla Türkiye, Körfez ülkelerinin bir üretim üssü olabilir." açıklamalarında bulundu. Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane ise 3 günlük yoğun bir maratondan çıktıklarını belirterek, bu ziyaretlerde devletler arasında, ülkeler ile Türk iş dünyası arasında ve yeni bağlantılar anlamında güzel görüşmeler yapıldığını söyledi. Bu ülkelerin yurt dışında yaptıkları yüksek yatırım nedeniyle ziyaretin büyük önem arz ettiğini vurgulayan Nane, "Bizler bu tür misyonlara katılarak ülkemizin hem tanıtımını yapıyoruz, hem de bu pastadan pay almak için bize düşen ne görev varsa yapıyoruz. Yani ben bunu bir yerde ülkemiz için yapılmış bir askerlik, yeni bir askerlik olarak tanımlıyorum." diye konuştu. Nane, ülkeye gelebilecek her bir yatırımın "istihdam ve refaha katkı" manasına geldiğini kaydederek, "Bu üç ülkeden önümüzdeki dönemde çok büyük yatırımlar gelecek. Bunun en güzel örneği Abu Dabi ile yapılan 50,7 milyar dolarlık anlaşma. Bunun eş zamanlı olarak Katar ve Suudi Arabistan ile de ön çalışmaları yapıldı." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin havacılık konusunda bu ülkeler ile neler yapacağının konuşulup konuşulmadığına ilişkin soru üzerine Nane, "Havacılık konusunda da konuşulan ana konu, biz bu ülkelerin hepsine uçuyoruz. Burada frekansların artırılması, teknik hangar ve teknik bakım yapan şirketlerle ortak birtakım çalışmalar yapılması, bütün bunlar da gündemimizde vardı." şeklinde konuştu.