Türkiye, OECD'nin en hızlı büyüyen ikinci ülkesi oldu
OECD ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre Türkiye, bu yılın nisan-haziran döneminde sergilediği performansla ekonomik büyümesini 12'inci çeyreğe taşıdı. OECD ülkeleri arasında Kosta Rika, bu yılın nisan-haziran döneminde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,1 büyümeyle ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi yüzde 3,8 ile Türkiye, yüzde 3,5 ile Meksika izledi. OECD ülke ekonomilerinin ikinci çeyrekte ortalama büyümesi ise yüzde 1,5 olarak tahmin edildi. Söz konusu dönemde ekonomik büyüme Avrupa Birliği'nde (AB) yüzde 0,5 oldu. Öte yandan, OECD'de verisi açıklanan ülkeler arasında Estonya'nın yüzde eksi 3 ile ekonomisi en çok küçülen ülke olduğu görüldü. Bu ülkeyi eksi yüzde 2,3 ile Macaristan, eksi yüzde 2,2 ile İsveç takip etti. İkinci çeyrek büyüme verisi açıklanan G20 ülkeleri içinde de büyüme oranı en yüksek ülke yüzde 6,3 ile Çin olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeyi yüzde 4,9 ile Endonezya, yüzde 3,8 ile Türkiye ve yüzde 3,5 ile Meksika takip etti. AB ülkelerinin büyüme oranlarına bakıldığında ise İrlanda ilk sırada yer alırken, Türkiye ve Portekiz sırasıyla bu ülkeyi izlediler. Ekonomist Haluk Bürümcekçi ise bu yılın ilk yarısında, şubat ayındaki depreme karşın, milli gelirin yüzde 3,9 artış kaydettiğini, ana sürükleyicinin de önceki yıla benzer şekilde iç talep olduğunu söyledi. İkinci yarıda ise özellikle temmuz sonrası büyüme eğiliminin imalat sektörleri kaynaklı yavaşladığına yönelik sinyallerin güçlendiğini ifade eden Bürümcekçi, İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksinin (PMI) bu yıl ilk kez eşik değerin altına indiğini, başta reel kesim ve tüketici güveni olmak üzere, tüm sektörel güven endekslerinde düşüşler kaydedildiğini bildirdi. Bürümcekci, bu gelişmede, küresel aktivitede devam eden yavaşlamanın imalat sektörü üzerindeki etkilerinin yanı sıra vergi artışlarının, tüketici kredileri ve kredi kartlarına yönelik yeni makro ihtiyati önlemlerin ve kredi faizlerindeki yükselişin getirdiği kredi büyümesindeki yavaşlamanın yurt içi talebi dizginleyebileceği beklentisinin etkili olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) son faiz kararı sonrasında mevduat ve kredi faizlerinin birlikte yükselerek finansal koşulları belirgin sıkılaştırmasının da söz konusu olabileceğini dile getiren Bürümcekci, şunları kaydetti: "Ancak, bu etkilerin ne derinlikte bir yavaşlama getireceğini kestirmek için henüz erken olduğunu düşünüyoruz. Enflasyonist baskıların ve kur artışlarının talebi öne çekmesi ve gelecek yıl ilk çeyrekte gerçekleşecek yerel seçimler, büyümede net bir görüntü elde edilmesini zorlaştırıyor. Bu doğrultuda, bu yıl için yüzde 3 düzeyinde olan büyüme beklentimizi koruyoruz."