Altın/gümüş oranı nedir?: Nasıl yorumlanmalıdır?

Altın ve gümüş yüzyıllardır değerli metaller arasındaki en gözde iki enstrüman olarak kabul edilmiştir. Bu varlıklar bireylere portföylerinin değerini koruma imkanı tanırken, aynı zamanda doğru zamanda değerlendirildiğinde karlılık da sağlayabilmektedir.
Ancak, altın ve gümüş fiyatları, genellikle arz ve talep faktörlerinden etkilenerek, farklı dinamiklere bağlı olarak sert dalgalanmalar gerçekleştirebilmektedir.

Bu ise altın/gümüş rasyosunun önemini ortaya koymaktadır. Buna göre bu rasyo, altının değeri ile gümüşün değeri arasındaki oranı ifade ederek, bir ons altın satın almak için kaç ons gümüş kullanılması gerektiğini göstermektedir.

Yatırımcılar ise bu oranı takip ederek, iki değerli metalin yönü hakkında fikir sahibi olmayı ve herhangi bir zamanda hangi değerli metalle işlem yapılacağı üzerinde strateji yürütmeyi amaçlamaktadır.

Altın/gümüş oranı bu sebeple değerli metaller dünyasında önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir.

Yazımızın devamında bu sebeple altın/gümüş oranının tanımını, nasıl hesaplanması ve nasıl yorumlanması gerektiğini inceleyeceğiz.

Altın/gümüş oranı yatırım dünyasında önemli bir yeri olan bir finansal göstergedir. Altın/gümüş oranı, tek bir ons altın satın almak için gerekli olan ons gümüş miktarını göstermektedir.

Bu oran, iki değerli metal için alım ve satım yönlü baskıları göstermesi sebebiyle yatırımcılar için oldukça önemli bir ölçüttür.

Altın/gümüş oranı yükseliyorsa bunun nedeni sarı metal üzerindeki alım iştahını gösterecek olan daha yüksek altın talebi olabilir. Aynı zamanda rasyodaki bu yükseliş, gümüşün mevcut düşük fiyatından da kaynaklanıyor olabilir ve bu durum gümüş üzerinde bir satış baskısı olduğuna işaret etmektedir.

Öte yandan, altın/gümüş oranının düştüğü bir senaryoda, altın fiyatları üzerindeki baskının yoğunlaştığı ve gümüş üzerindeki alım iştahının arttığı söylenebilir.

Bu sebeple yatırımcılar ise altın/gümüş oranının hareketlerini inceleyerek, güvenli liman varlıklar olarak kabul edilen iki emtianın da değerlemelerindeki değişim üzerinden fikir yürütülebilir.

Altın/gümüş oranının psikolojik seviyesi ise finans piyasalarında 100 olarak kabul edilmektedir.

100'ün üzerindeki bir değer piyasalarda daha yüksek volatilite ve belirsizliğe işaret ederken, 100'ün altındaki bir değer ise genellikle istikrarlı ekonomik büyümeye işaret etmektedir.

Bu yönüyle bu göstergenin sadece iki değerli metal arasında kıyaslama yapmadığını, makro ekonomik faktörleri de yansıttığı söylenebilmektedir.

Bu sebeple altın/gümüş oranını incelemek devalüasyon, deflasyon ve parasal değişimden endişe duyan yatırımcılar için de önemli bir öncü gösterge olarak kabul edilmektedir.

Ayrıca günümüzde altın ve gümüş fiyatları piyasa tarafından belirlendiği için bu oran sürekli dalgalanmaktadır, ancak durumun geçmişte farklı olduğu dönemler de olmuştur.

Buna göre, parasal istikrar arayan hükümetler, kendi oranlarını belirleyerek dönem dönem bu oranı kanunla sabitlemiştir.

Altın/gümüş oranının nasıl hesaplandığına geçmeden önce bu sebeple altın/gümüş oranının tarihsel performansını inceleyeceğiz.

Altın ve gümüş, hem emtia hem de para birimi olarak uzun bir geçmişe sahiptir. Ayrıca geçtiğimiz binlerce yıl boyunca, hem altın hem de gümüş her zaman zenginliğin sembolü olmuştur.

Altın/gümüş oranının kökeni de bu sebeple binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Buna göre, MÖ 3000 yılı civarında, ilk Mısır firavunu Menes, iki buçuk ölçek gümüşün bir ölçek altına eşit olduğunu ilan etmiştir.

Mennes gibi farklı hükümdarlar da bu oranın sabit kalmasına karar vermiştir. Bu sebeple altın/gümüş oranı, sadece 20. yüzyılın başlarından bu yana önemli dalgalanmalar göstermiştir.

Amerika'da büyük miktarlarda gümüşün keşfedilmesi ve hükümetlerin altın ve gümüş fiyatlarını manipüle etmeye yönelik birbirini izleyen girişimleri ise 20. yüzyıl boyunca oranın önemli ölçüde dalgalanmasına yol açmıştır.

Altın standardının terk edildiği 1970'lerden bu yana uzun vadeli ortalama altın/gümüş oranı için 65:1 seviyesindedir.

Ancak geçmiş yıllarda bu oranın sabit bırakılmasının da etkisiyle tarihsel ortalamanın 15:1 seviyesinde olduğu kabul edilmektedir.

Birçok gümüş yatırımcısı ise madencilik faaliyetlerine atıfta bulunarak, altın/gümüş oranının 16:1 olarak belirlenmesi gerektiğine inanmaktadır.

Gümüşün daha fazla değerlenmesi gerektiğini savunan kişiler ayrıca endüstriyel süreçlerde, imalatta ve güneş panellerinde sıklıkla kullanılan gümüş miktarının göz önüne alınması gerektiğini bu sebeple bu oranın gümüş için altından daha elverişli olması gerektiğini söylemektedir.

Bazı yatırımcılar ise şu anda altından dokuz kat daha fazla gümüş çıkarıldığı için bu oranın daha da düşmesi gerektiğini düşünmektedir.

Endüstriyel talebin düşüklüğü ise gümüşün altına göre daha zayıf kalmasını ve altın/gümüş oranının düşüş eğiliminde olmasını desteklemektedir.

Yakın tarihte altın/gümüş oranının en yüksek olduğu dönem, COVID-19 pandemisinin başlamasının ardından, altın fiyatının gümüşü 125:1'den fazla geride bıraktığı 2020 yılının Nisan ayıydı.



Kaynak: Tradingview

Daha uzun bir zaman dilimi incelendiğinde ise 1960'larda ve altın standardının terk edilmesinin ardından 1970'lerin sonunda oran sürekli olarak düşmüştür.

Bu noktadan sonra oran 1980'ler boyunca hızla yükselmiş ve gümüş fiyatlarının ons başına 4 doların altına düştüğü 1991 yılında 97,5:1 seviyesine kadar çıkmıştır.

20. yüzyıl genelinde ise ortalama altın/gümüş oranı 47:1 olmuştur. 21. Yüzyılda ise oran çoğunlukla 50:1 ile 70:1 seviyeleri arasında değişmiş, 2018'de bu noktanın üzerine çıkarak 2020'de 104,98:1 ile zirve yapmıştır.

Oran için yakın dönemde en düşük seviye ise 2011 yılındaki 35:1 olarak gösterilmektedir.

Altın/gümüş oranı, bir ons altının cari piyasa fiyatının bir ons gümüşün cari fiyatına bölünmesiyle hesaplanır.

Buna göre, altın/gümüş oranı için aşağıdaki formül baz alınmalıdır:

(Ons başına altın fiyatı/Ons başına gümüş fiyatı)

Altın/gümüş oranına örnek olarak, altın fiyatının ons başına 1.800 dolar olması ve gümüşün ons başına 20 dolardan işlem görmesi verilebilir. Bu durumda altın/gümüş oranı 1800/20=90 olacaktır.

Altın/gümüş oranı, yukarıda da bahsettiğimiz gibi yatırımcıları arasında yaygın olarak kullanılan finansal bir ölçüttür.

Altın/gümüş oranı daha çok değerli metal yatırımcıları tarafından takip edilmektedir. Bu oranın tarihsel uç noktalarda seyri sırasında yatırımcılar, varlıklarını değiştirmek için bu orandan faydalanarak strateji üretmektedir.

Bu stratejilere örnek olarak ise 2008'in sonundan 2011'in ortasına kadar altın/gümüş oranının yaklaşık 80:1'den 45:1 seviyesine gerilemiş olması gösterilebilmektedir.

Bu dönemde gümüşün fiyatı ons başına yaklaşık 11 dolardan yaklaşık 30 dolara yükselmiş, altın fiyatı ise ons başına yaklaşık 850 dolardan 1.400 dolara çıkmıştır.

2008 yılında bir ons altın açığa satışına karşılık 80 ons gümüş alımı, 550 dolarlık altın kaybına karşılık, gümüşte 1.520 dolarlık kar sağlamıştır. Yani tarihsel olarak bu oranı takip eden bir yatırımcı bu stratejisinden 970 dolarlık net kar sağlamıştır.

Bu yöntem ayrıca yatırımcıların değerli metal biriktirmesine olanak tanırken, portföy dağılımını düzenlemesine de imkan sağlamaktadır. Buna göre, bu oran ile yatırımcılar bir metaldeki uzun pozisyonu diğer metaldeki kısa pozisyonla hedge edebilmektedir.

Buna göre, oranın tarihsel olarak yüksek seviyelerde olduğu ve yatırımcıların gümüş fiyatına kıyasla altın fiyatında düşüş yaşanmasını beklediği durumda; gümüş satın alarak, eşdeğer miktarda altını açığa satabilmektedir. Böylelikle gümüşün altına kıyasla nispeten daha iyi bir fiyat performansından net bir kar elde etmeye çalışabilmektedir.

Bu sebeple altın ve gümüş ticareti yapan yatırımcılar, belirli bir metali almak veya satmak için doğru zamanın bir göstergesi olarak altın/gümüş oranına bakmaktadır.

Böylelikle altın/gümüş oranı tarihsel değeri ile bir referans oluşturarak, yatırımcıların stratejilerinin karlılığını da artırabilmektedir.

Altın/gümüş oranını kullanarak yatırım yapmanın en büyük zorluğu ise metaller arasındaki değerlemelerin tespit edilmesinin zor olmasıdır.

Örneğin, oranın tarihsel ortalamasının üzerine çıktığı ve 100'e ulaştığı senaryoda; yatırımcılar, gümüş için altın satacak ve oranın gevşemesini bekleyecektir. Ancak oran yükselmeye devam ederse yani önümüzdeki beş yıl boyunca 120 ile 150 arasına yükselirse, yatırımcı pozisyonunda sıkışıp kalacaktır. Bu dönemde altına geri dönmek ise yatırımcının varlıklarında bir kayıp yaşayacağı anlamına gelecektir.

Bu senaryoda yatırımcılar gümüş varlıklarına ekleme yapmaya devam ederek, oranın düşmesini bekleyebilir. Ancak finans piyasalarında hiçbir senaryonun kesinliğinin olmaması kayıpların daha da büyüyeceğine işaret etmektedir.

Bu sebeple bu oranı yatırım kararlarında doğrudan kullanılabilecek bir oran olarak değil, diğer tüm göstergelerle incelenebilecek finansal bir oran olarak kabul etmek gerekmektedir.

Altın/gümüş oranı nedir?: Nasıl yorumlanmalıdır?