Ayı ve Boğa Piyasası Nedir?
Açığa satış: Yatırımcıların ellerinde olmayan hisse senedini satarak aynı hisse senedini daha düşük fiyattan satın alıp pozisyon açığını kapatmak ve satış ile alış arasındaki farktan kar elde etmek amacıyla uyguladıkları bir yatırım stratejisidir. Düşüş eğiliminde olan piyasada açığa satış en sık uygulanan yatırım stratejilerinden biridir.Teknik Analiz: Yatırımcılar ayı piyasasının ne zaman sona ereceğini teknik analiz yardımıyla tahmin etmeye çalışırlar. Kısa vadeli yatırımlarda ise yatırımcılar trendin destek ve direnç noktalarına göre alış satış emirlerini girerek düşükten alıp yüksekten satarak kar elde edebilirler. Uzun Vadeli Yatırım: Yatırımcılar ayı piyasasında düşük fiyatttan aldıkları hisseleri veya başka varlıkları, ayı piyasası son erene kadar ellerinde tutup düşüş trendinin sona ermesini bekler ve fiyatlar yeniden yükselmeye başladığında aldıkları fiyattan daha yüksek bir fiyata satarak kar elde ederler. Bu strateji ayı piyasasının ardından mutlaka boğa piyasasının hakim olacağı varsayımına dayanır. Portföy Çeşitlendimesi: Yatırımcılar yatırım portföylerini çeşitlendirerek risklerini çeşitli varlıklar arasında payaştırırlar. Piyasanın beklentileri yönünde hareket etmemesi durumunda portföylerindeki diğer varlıklarla zararlarını hedge edebilirler. Büyük Buhran: ABD hisse senetleri piyasasında 1929 yılında yaşanan çöküş en uzun süreli ayı piyasasının başlamasına neden oldu. ABD’de hakim olan ayı piyasasının etkileri uzun yıllar tüm dünya piyasalarında hissedildi. Dot.com Krizi: ABD’de teknoloji hisselerinin hızla değer kaybettiği ve dot.com balonu olarak adlandırılan kriz 1999 -2000 arasında binlerce teknoloji şirketinin iflas etmesiyle başladı. Bu kriz birkaç yıl süren ayı piyasının başlangıcını hazırladı. Konut Piyasası Krizi: ABD’de 2008 yılında, yoğun olarak verilen ve geri dönmeyen yüksek riskli konut kredilerinin neden olduğu konut piyasası krizi kısa sürede tüm dünya finans piyasalarını etkisi altıa aldı. Etkileri 10 yıldan fazla süren kriz nedeniyle tüm dünyada hissedilen uzun süreli ayı piyasası hakimiyetine yol açtı. Yüksek Büyüme Oranı: Yüksek hızla büyüyen bir ekonomide tüketim harcamalar artar Satışları artan şirketler, yatırımlarını ve kapasitlerini artırarak istihdam artışına katkıda bulunurlar. Sürdürülebilir ekonomik büyüme yatırımcıların piyasalar hakkında iyimser bir beklenti içine girmesini sağlarken onları daha fazla risk alarak yatırım yapmaya teşvik eder. Artan Yatırımcı Güveni: Yatırımcıların varlık fiyatlarının yükseleceğine olan güveninin artması hisse senetleri veya diğer finansal valıkların fiyatlarının yükselmesini sağlar.Azalan İşsizlik Oranı: İsşzilik oranın azalması harcamaların artacağı ve şirketlerin karılıklarının yükseleceği yönündeki yatırımcı beklentisini güçlendirir. Uzun Pozisyon Almak: Varlık fiyatlarında artış beklentisinin yüksek olduğu, riskin göreceli olarak daha az ve risk/getiri oranının yüksek olduğu boğa piyasasında uzun pozisyon almak daha uygun bir yaklaşımdır.Düşük Fiyatlı Varlıkları Almak: Boğa piyasasında daha çok talep gören ve fiyatı aşırı yükselen varlıklar yerine defter değerine göre piyasa fiyatı daha düşük kalmış olan varlıklara yatırım yapmak yatırımın getirisini maksimize etmek için daha uygun olur. Uzun Vadeli Yatırım: Boğa piyasası uzun soluklu olduğu için yatırımcılar günlük alım satımlarla kar sağlamak yerine daha uzun vadeli yatırım stratejileri benimseyerek uzun vadede daha yüksek kar sağlayacak varlıklara yatırım yapabilirler. Portföy Çeşitlendirmesi: Boğa piyasası her ne kadar uzun süreli olsa da yatırımcıların risk toleranslarına ve sektörlere göre portföylerini çeşitlendirmeleri risklerini dağıtmak ve ve karlarını maksimize etmek açısından önemlidir. II. Dünya Savaşı Sonrası: 2 Dünya savaşından dünyanın iki süper gücünden biri olarak çıkan ABD’de savaş sonrası yaşanan hızlı ekonomik büyüme sonucunda soğuk savaş yıllarına kadar devam eden boğa piyasası hüküm sürdü. 1987 Sonrası: ABD hisse senedi piyasalarının 1987 yılında Kara Pazartesi olarak anılan çöküşünün ardından 2000 yılında yaşanan dot.com krizine kadar geçen sürede hızla büyüyen ABD ekonomisi sayesinde uzun soluklu bir boğa piyasası hakim oldu. En Uzun Süreli Boğa Piyasası: Konut krizinin tetiklediği ayı piyasasının ardından 2009 yılında en düşük seviyelerine gelen ABD hisse senedi endeksleri o tarihten bu yana halen devam etmekte olan kesintisiz yükseliş trendine girdi. ABD’de hisse senetlerinde yaşanan mevcut boğa piyasası II. Dünya savaşından sonra kaydedilen en uzun süreli boğa piyasası olarak tarihe geçti. Yükseliş Trendi: Bir varlığın fiyatı yükseldiğinde daha önce ulaştığı en yüksekten de daha yüksek bir seviyeye ulaşmasına ve fiyatı düştüğünde ise daha önce gördüğü en düşükten daha yüksek bir noktada kalmasına yükseliş trendi adı verilir. Düşüş Trendi: Bir varlığın fiyatı düştüğünde daha önce gördüğü en düşük seviyenin de altına inmesine ve fiyatı yükseldiğinde daha önce ulaştığı en yüksek noktanın altında kalmasına düşüş trendi adı verilir. Düzeltmeler: Piyasanın aşağı veya yukarı yönde yaptığı sert hareketlerden sonra tam ters yönde yaptığı harekete düzeltme adı verilir. Birikim: Deneyimli yatırımcılar piyasada işlem yapan çoğunluğun ters yönünde pozisyon alır. Bu safhada fiyat fazla değişmez çünkü pozisyon alan deneyimli yatırımcıların sayısı fiyat düzeyini değiştirecek kadar çok değildir.Genelleşme: Çoğunluk deneyimli yatırımcılarn aldığı pozisyonlar yönünde pozisyon almaya başlar. Bu safhada fiyat hızla değişir çünkü herkes aynı yönde pozisyon almaya başlarAşırı Hareketler: Bu safhada spekülatif hareketler görülür. Deneyimli yatırımcılar pozisyonlardan çıkmaya başlar.
Ayı ve Boğa piyasası, ekonomik ortamı ve yatırımcların eğilimini tanımlamak için kullanılan ve tüm finansal piyasalar için geçerli olan terimlerdir. Varlık fiyatlarının ana trendinin finansal piyasalara yön verecek kadar güçlü bir yükselişe geçmesine “Boğa Piyasası” (Bull Market), varlık fiyatlarının ana trendinin düşüşe geçmesine ise “Ayı Piyasası” adı verilir. Finansal piyasalarda yaşanan güçlü yükseliş ve düşüş trendleri ekonomik büyüme ve yatırımcı hissiyatı veya beklentisi ile çok yakından ilgilidir. Ekonomik büyümenin yarattığı iyimserlik boğa piyasasını, ekonomik durgunluğun yatırımcı hissiyatında yarattığı kötümserlik ise ayı piyasasını tetikler. Ekonomik büyümenin yüksek ve kalıcı, yatırımcı hissiyatının iyimser olduğu dönemlerde, daha fazla yatırımcı piyasaya girerek fiyatların yükseliş trendine girmesine ve Boğa Piyasasını oluşmasına katkıda bulunur. Tersi durumda ise ekonominin durgunluğa girdiği veya küçüldüğü ve yatırımcı bekentisinin kötümser olduğu dönemlerde yatırımcılar piyasadan çekilerek varlık fiyatlarının gerilemesine ve Ayı Piyasasını karakterize eden düşüş trendinin güçlenmesini tetikler. Ayı ve boğa piyasaları finansal piyasaların farklı segmentlerinde farklı zamanlarda ve uzunluklarda gerçekleşir. Finansal piyasalara hakim olan güçlü yükseliş ve düşüş trendlerinin Boğa ve Ayı olarak adlandırılması ise tesadüfi değil. Boğalar, avlarına saldırmadan önce başlarını yukarı doğru kaldırdıkları için yükselen piyasaları, ayıların ise avlarına saldırırken pençelerini yukarıdan aşağı doğru indirdikleri için düşen piyasaları sembolize ediyor. Ayı piyasası, yatırımcının piyasa ile ilgili beklentilerinin kötümser olduğu, ekonominin daraldığı ve işsizliğin arttığı genel ekonomik durumu ifade eder. Ayı piyasasında geleceğe yönelik olarak kötümser beklentiler hakimdir, giderek daha sayıda az yatırımcı alış yaptığı için varlık fiyatları süreklilik arz eden bir düşüş sürecine girerler. Yüksek işsizik oranı ve düşen varlık fiyatları ayı Piyasasını karakterize eden iki temel özelliktir. Ayı piyasası yaklaşan ekonomik durgunluk veya negatif büyüme sürecinin öncü habecisi olarak görülür. Ekonomik durgunluk beklentisi işsizliğin artmasını körükler ve kötümser beklentiler daha az yatırımcının piyasaya girmesine neden olur. Hisse senetleri piyasasından örnek vermek gerekirse, ayı piyasasının oluşması için ekonomik büyüme beklentisinin negatife dönmesi ve şirketlerin satışlarının ve karlıklarının azalacağı ve küçülmek zorunda kalacakları beklentisini güçlendirir. Şirketlerin küçülmesi işsizliği artırarak diğer makroekonomik dengelerde uzun süreli bozulmaya yol açacağı ve bunun sonucunda ekonominin küçüleceğine ilişkin beklentilerin güçlenmesiyle piyasada yatırım yapanların sayısı giderek azalır. Yatırımcılar varlık almak yerine satmayı tercih ederler. Ayı piyasasında genel beklentinin varlık fiyatlarının sürekli olarak gerileyeceği yönünde olması nedeniyle yatırımcılar karlarını maksimize edebilmek için boğa piyasasından farklı stratejiler uygulamak zorundadırlar. Yatırımcılar ayı piyasasında kendi yatırım ufkuklarına bağlı olarak aşağıdaki stratejileri benimserler: ABD’de başlayan ancak etkileri tüm dünyada hissedilen ayı piyasası dönemleri: Boğa piyasası genel anlamda varlık fiyatlarının ana trendinin yükselişe geçmesiyle karakterize edilmektedir. Boğa piyasasının teknik olarak tanımı ise varlıkların piyasa değerinin son 52 hafta içindeki en yüksek değerlerinin %20 üzerine çıkmasıdır. Boğa piyasasında ekonomik büyüme hızı yüksek, işsizlik seviyesi düşüktür ve yatırımcı güveni yüksektir. Boğa piyasasında yatırımcıların ileriye yönelik olarak iyimser bir beklenti içine girmeleri nedeniyle risk alma eğilimleri artar. Boğa piyasasının oluşumunu hazırlayan en önemli etkenler: Araştırma sonuçları, tarihsel olarak boğa piyasalarının ayı piyasalarından daha uzun süreli olduğunu ortaya koymuştur. Buna göre ayı piyasası ortalama olarak 1.4 yıl, boğa piyasası ise 9 yıl sürüyor. Bu tespit yatırımcıların ayı ve boğa piyasalarında seçtikleri yatırım stratejilerini şekillendirmede önemli bir rol oynuyor. Boğa piyasasında yatırımın getirisinin yüksek olması beklentisi hakimdir. Yatırımcı talebi ve buna bağlı olarak oluşan fiyat hareketlerinin izlediği ana trend varlığın ayı ve boğa piyasasında olmasına göre değişmektedir. Ayı piyasasına giren varlıklara yatırımcı talebinin azalması nedeniyle ilgili varlık fiyatları gerileme trendine girer buna karşın boğa piyasasına giren varlıklara olan yatırımcı talebi artacağı için ilgili varlık fiyatları yükseliş trendine girer ve balonlaşır. Charles Dow tarafından geliştirilen Dow Teorisi veya Dow Jones Teorisi temel olarak varlıkların piyasa fiyatının piyasada mevcut tüm verileri yansıttığı ve fiyat hareketlerinin üç ana trendden oluştuğu varsayımına dayanır. Wall Street Journal gazetesininin sahibi ve Dow Jones and Company şirketini kurucusu olan Charles Dow Jones, 1900 yılında DJIA (Dow Jones Endüstri Ortalaması) ve DJTI (Dow Jones Ulaştırma Endeksi)’ nin fiyat hareketerini analiz eden bir dizi çalışma yayınladı. Günümüzde kullanılan teknik analizin temellerini oluşturan Charles Dow’un bu çalışması piyasalarda fiyatların süreç içinde benzer şekilde hareket ettiğini tespit etmiştir. a. Üç Çeşit Trend Vardır: b. Ana Trendler Üç Safhadan Oluşur: c. Varlık Fiyatları Açıklanan Bilgileri Yansıtır. Bu etkin piyasa tezidir. Buna göre Finansal piyasalar “bilgi etkindir”, yani varlık fiyatları açıklanan verileri objektif olarak yansıtır. Bu teze göre piyasadaki tüm yatırımcılar açıklanan veriler ve bilgilerden haberdar oldukları için tüm temel veriler zaten fiyatlanmıştır. Bu durumda yatırımdan para kazanabilmenin tek yolu teknik analizden faydalanmaktır. d. Endeksler Birbirleriyle Uyumlu Hareket Etmelidir: Bu varsayım DJIA ve DJTI endekslerinin birbirleriyle aynı yönde hareket etmeleri gerektiği yaklaşımını yansıtır. Buna göre reel sektörün satışları artıyorsa, ürünleri tüketiciye ulaştıran ulaştırma şirketlerinin de satışları ve karlılıkları artıyor demektir. e. Trendler Hacimlerle Uyumlu Olmalıdır: İşlem Hacminin yüksek olması piyasada daha fazla sayıda yatırımcının işlem yaptığını gösterir ve oluşan fiyatlar piyasada hakim olan genel eğilimi yansıtır. f. Trendin Sonlandığını Gösteren Bir İşaret Olmadığı Sürece Ana Trend Devam Ediyor Demektir: Trendin yön değiştirmesine neden olacak herhangi bir dışsal faktör bulunmadığı sürece ana trend devam ediyor demektir. Destek ve direnç noktaları, fiyat değişimleri, trend çizgileri, hareketli ortalama gibi teknik analiz araçları ana trendde yön değişimi sinyalini tespit etmek için kullanılmaktadır.