Brent petrol nedir? Brent petrol nasıl alınır?
Brent petrol, her gün ticareti yapılan 100 milyon varil ham petrolün büyük bir kısmının fiyatlandırıldığı bir ölçüttür.
Brent, diğer ham petrol türlerinin çoğunun fiyatlandırıldığı bir referans ham petrol olarak küresel petrol endüstrisinde benzersiz bir rol oynamaktadır. Brent petrole yatırım yapmak istiyorsanız “Brent petrol nedir?”, “Brent petrol nasıl alınır?”, ”Brent petrol ve WTI farkı nedir?”, ”Brent petrol fiyatları neden yükselir?”, ”Brent petrol fiyatları neden düşer?”, ”Brent petrol nasıl alınır?” gibi soruların cevabı için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.
Brent petrol, 1960'ların başında Kuzey Denizi'nden çıkarılan bir ham petrol karışımıdır. Hafif, tatlı bir ham petrol çeşidi olarak kabul edilir.
Ham petrol ise, yeryüzünden çıkarılan ve rafine edilerek benzin, jet yakıtı ve diğer petrol ürünleri gibi ürünlere dönüştürülen doğal bir kaynaktır.
Brent petrol uluslararası ticareti yapılan ham petrolün yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Bu nedenle ham petrol fiyatlandırmasında da önemli bir ölçüttür.
Brent petrol aynı zamanda Londra Brent veya Brent Blend olarak da bilinir.
Dünya piyasalarında kullanılan diğer ana ham petrol ölçütü West Texas Intermediate'dir (WTI).
Brent petrol ve WTI ham petrolün iki büyük sınıflandırmasıdır.
Brent petrol Kuzey Denizi'nden, WTI ise başta Teksas olmak üzere ABD'den çıkarılmaktadır.
Brent petrol, küresel petrol fiyatlandırmasının yaklaşık üçte ikisini oluşturmaktadır. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'nın diğer bölgelerinde üretilen petrol, özelliklerine bağlı olarak Brent'e göre farklı fiyatlandırılmaktadır.
Ham petrol vadeli işlemleri emtia borsalarında işlem görmektedir: Brent petrol, Intercontinental Exchange'de (ICE), WTI ise New York Mercantile Exchange'de (NYMEX) işlem görmektedir.
Brent petrol stokları küresel arz ve talepteki değişikliklere karşı oldukça hassastır. Kabaca ifade etmek gerekirse, talep yüksekse ve arz azalırsa brent petrolün fiyatları yükselecektir.
Hem talepteki artışlar hem de arz kesintileri korkusu brent petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturur.
Küresel petrol talebi ise, petrol üretimindeki artışları ve kapasite fazlasını geride bırakarak artmaktadır.
Bunun en büyük nedeni gelişmekte olan ülkelerin hızla büyümesidir. Bu ekonomiler giderek daha fazla sanayileşip, kentleşerek dünya petrol talebinin artmasına sebep olmaktadır.
Ayrıca, petrol fiyatlarını yükselten 10 neden yazımızı da okuyabilirsiniz.
Her emtia, hisse senedi veya tahvilde olduğu gibi arz talebi aştığında brent petrol fiyatlarında düşüş yaşanır.
OPEC, petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların ana etkileyicisidir. OPEC ayrıca 13 ülkeden oluşan ve 2018 istatistiklerine göre dünya petrol rezervlerinin neredeyse yüzde 80'ini elinde bulunduran bir konsorsiyumdur. Konsorsiyum küresel talebi karşılamak için üretim seviyelerini belirler ve üretimi artırarak petrol ve gaz fiyatlarının düşmesine doğrudan etki eder.
Örneğin, 2014 yılında özellikle Avrupa ve Çin'de petrol talebinin azalmasına rağmen, OPEC'in petrol arzını istikrarlı bir şekilde artırmasıyla petrol fiyatlarında keskin bir şekilde düşüş yaşandı.
Petrol fiyatları ve faiz oranlarının hareketleri arasında da bir miktar korelasyon var. Ancak, sıkı bir korelasyon olduğunu söylemek pek mümkün değildir.
Gerçekte, birçok faktör hem faiz oranlarının hem de petrol fiyatlarının yönünü etkilemektedir. Bazen bu faktörler birbiriyle ilişkilidir, bazen birbirlerini etkilerler ve bazen de ne olduğuna dair bir sebep olmayabilir.
Normal ekonomik şartlarda brent petrol fiyatlarındaki artış, satın alma gücümüzü olumsuz etkiler.
Yüksek petrol fiyatları ulaşım maliyetini de artırır ve işletmeler için karlılığı azaltır. Karlılığını düşürmek istemeyen işletmeler, ürün veya hizmetlerde aynı oranda artışa gitmesiyle enflasyonun artmasına sebep olur.
Aynı durum, petrolü girdi olarak kullanan işletmeler için de geçerlidir. İşletmelerin maliyetlerinin artması enflasyonu tetikleyici bir faktör olarak tekrar bireylerin karşısına çıkar.
Brent petrol fiyatlarındaki düşüş ise, firmalar için nakliye ve diğer girdi maliyetlerinde bir düşüşe neden olur. Düşük petrol fiyatları, harcanabilir gelirlerin etkin bir şekilde artmasına yol açar. Böylelikle bireyler mal ve hizmetler için daha fazla alım yapar.
Petrol fiyatlarındaki artışın tüketim fiyatlarında ne ölçüde artışa yol açacağı, petrolün belirli bir mal veya hizmet türünün üretimi için ne kadar önemli olduğuna bağlıdır. Petrol fiyatlarındaki artışlar, petrol dışındaki mallara etkisi yoluyla da genel ekonominin büyümesini engeller.
Azalan ekonomik büyüme de şirketlerin kazanç beklentilerini düşürerek hisse senedi fiyatları üzerinde azaltıcı bir etki yaratır.
Petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar ülkelere göre de farklı etkiler yansıtır.
Petrol ithal eden ülkeler (örneğin Almanya, Japonya, Hindistan) genel olarak petrol fiyatlarındaki düşüşten fayda sağlar.
Bu da petrol ithalatçılarının cari açığını azaltacaktır. Bu Hindistan gibi petrol tüketiminin yüzde 75'ini ithal eden ve büyük bir cari açığı olan ülkeler için çok önemlidir.
Petrol ihracatı yapan, gelişmekte olan ekonomiler (örneğin Rusya, Venezuela) ise, petrol fiyatlarındaki dalgalanma sebebiyle ihracat gelirlerinde önemli bir düşüş yaşar.
Rus ekonomisi büyük ölçüde petrol endüstrisine bağımlıdır. Petrol fiyatlarındaki geçmiş dönemlerdeki düşüşler rublede hızlı bir devalüasyona neden olmuştur ve bu devalüasyon ülke piyasasını durgunluğa götürmüştür.
Birçok petrol ihracatçısı ülke, hükümet harcamalarını finanse etmek için petrol üretiminden elde edilen vergi gelirine güvenmektedir. Örneğin Rusya tüm vergi gelirlerinin yüzde 70'ini petrol ve doğalgazdan elde etmektedir.
Ayrıca petrol fiyatlarının düşmesi, alternatif enerji kaynakları için karlılığın azalmasına sebep olur. Petrol fiyatlarındaki uzun süreli bir düşüş alternatif enerji kaynaklarına olan ilgiyi azaltır ve firmaları ve tüketicileri petrole bağlı kalmaya teşvik eder.
Düşen petrol fiyatları, elektrikli arabalar gibi alternatif yeşil enerji yatırımlarını engeller.
Petrole yatırım yapmanın birkaç farklı yolu vardır. Her seçeneğin artıları ve eksilerinin olduğunu söylemek mümkündür.
Petrol şirketlerinin hisselerinin borsalardan satın alınması, en kolay petrole yatırım aracı olarak belirtilebilir. Bu yöntem, herhangi bir sektörde hisse senedi satın almakla benzer bir süreç olduğundan yatırımcılar için en erişilebilir yoldur.
Borsa yatırım fonları (ETF'ler), tek bir petrol türünden doğrudan alım yapmanın bir yoludur. Hisse senetlerine benzer bir şekilde alınıp satılırlar. Bu yatırım, daha kısa vadeli ve likit bir yatırım arayanlar için faydalı olabilir.
Farklı emtialarını kapsayan bir ETF'ye yatırım yapmak, petrol yatırımının alternatifleri arasındadır. Daha geniş odaklı bir ETF seçmek piyasa oynaklığına karşı daha fazla koruma sağlar, ancak yine de geleneksel hisse senedi yatırımından daha risklidir.
Brent petrol vadeli işlemleri, alıcının belirli bir tarihte belirli bir miktar petrolün teslimi için satıcıya belirli bir fiyat ödemeyi kabul ettiği sözleşmelerdir. Her bir vadeli işlem sözleşmesi 1.000 varil petrolü temsil eder.
Opsiyon sözleşmeleri, alıcılara vadeli işlemler piyasasına dayalı olarak belirli bir fiyattan petrol alma veya satma hakkı verir, ancak dayanak varlığın teslim edilmesini gerektirmez. Opsiyon alıcıları, dayanak vadeli işlem sözleşmesi yerine opsiyon için ödeme yapar.
Yatırımcılar brent petrole yatırım yaparak yüksek getiriler elde edebilir. Petrol yatırımı, potansiyel yatırımcıların uzun vadeli yatırımlara kıyasla daha kısa sürede yüksek getiri sağlama potansiyeline sahiptir.
Brent petrol yatırımının bir diğer avantajı pasif gelir elde edebilme fırsatıdır. Pasif gelir sayesinde yatırımcılar vergi avantajı da sağlar.
Petrol endüstrisinin işleyişi her zaman genel ekonomiden farklı olmuştur. Ekonomiler iyi performans göstermediğinde, yatırımcılar büyük kayıplar yaşayabilir. Ancak işletmeler böyle zamanlarda stoklarını da eş zamanlı olarak artırmayı isterler. Dolayısıyla, petrol ve gaz sektörüne yapılan yatırımlar ekonomideki yavaşlama dönemlerinde koruyucu olabilir.
Petrolü potansiyel bir yatırım olarak düşünen herkes özellikle bu faktörleri göz önünde bulundurmalıdır:
Volatilite: Brent petrol fiyatı hızla yükselip düşebilir.
Etik: Fosil yakıtlara yatırım yapmak yeşil yatırım arayışı içindeki yatırımcılara uygun değildir.
Karmaşıklık: Brent petrol için deneyimli bir yatırımcı olmanız gerekir.
Brent petrol yatırımı genel olarak riskten kaçınan yatırımcılar için iyi bir seçenek değildir. Fiyat dalgalanmaları ile ekonomik, siyasi ve diplomatik olaylara duyarlılığın yanı sıra, petrol sızıntısı gibi kazalarında olması nedeniyle ilgili dönemde şirket ya da emtia fiyatları olumsuz etkilenir.
Ayrıca etik yatırım arayanlar için de uygun değildir. Dünyanın en büyük ekonomileri fosil yakıtlara ve özellikle de petrole dayanmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik küresel eğilime rağmen, fosil yakıtların hala küresel enerjimizin yüzde 85'ini sağladığı tahmin edilmektedir. Bu nedenle petrol yatırımına olan talebin bir süre daha devam etmesi bekleniyor.
Petrol yatırımının bir diğer dezavantajı ise karmaşıklık düzeyidir. Bu nedenle, petrol ticareti genellikle emtia ticaretinden çok hisse senedi ticaretine benzetilebilir.