Kayyum Ne Demek? Ataması Nedir?
Yasalarda belirlenmiş suçların (kaçakçılık, zimmete mal ve para geçirme, kumar oynatma, kara para aklama, uyuşturucu ticareti ve benzeri ) işlendiğine dair şüphenin varlığı;Şirketin, mal varlığının, hissedarların ve alacaklılarının menfaatinin korunması gibi amaçlarla iflasın ertelenmesi talebinin bulunması;Şirket sahibi ya da mirasçısının gaipliğine karar verilmesi. Temsil kayyumu: Mahkeme tarafından re’sen veya talep üzerine, yasal temsilci ile küçüğün/kısıtlının menfaatlerinin çatışması halinde küçük/kısıtlının menfaatlerinin korunması amacıyla temsil kayyumu atanır. Yönetim Kayyumu: Bir kimsenin yönetiminde olmayan malların veya uzun zamandan beri bulunamayan veya adresleri bilinemeyen bireylere ait mal varlığının yönetilmesi amacıyla yönetim kayyumu atanır. İradi/ İsteğe Bağlı Kayyum: Bireyler, iradi/isteğe bağlı olarak vesayet altına alınmaya ilişkin kanun hükümleri çerçevesinde yaşlılık, hastalık, tecrübesizlik gibi nedenlerle kendilerine bir kayyım atanmasını talep edebilirler.Belli bir iş için görevlendirilmiş olan kayyum, kendisini atayan vesayet makamının talimatına aynen uymak zorundadır.Belirli bir mal varlığının yönetimi, gözetimi ve korunması ile görevlendirilen kayyum sadece söz konusu mal varlığının yönetimi, gözetimi ve korunması için gereken işleri yapmakla yükümlüdür. Kayyumun yukarıda belirtilenlerin dışındaki işleri yapabilmesi için temsil ettiği tarafın veya ilgili vesayet makamının kendisine açıkça yetki vermesi gereklidir. Miras paylaşımına ilişkin anlaşmazlıklarda mirasçılar tarafından mirasçılardan birinin yerine kayyum atanmasının talep edilmesi,Küçük yaştakiler veya kısıtlı olanların veli/vasileri ile aralarında çıkar çatışması olması veya veli/vasinin görevini yerine getirmesine engel bir durumu olması, Şirketler veya kurumlar gibi tüzel kişiliklerin yönetim sorunu bulunması veya şirket yöneticilerinin gaipliğine karar verilmesi durumunda. Bireylerin, yaşlılık, sakatlık, deneyim eksikliği ve benzeri nedenlerle işlerini yürütemediklerini ispatlayarak kendilerine kayyum atanmasını talep etmeleri halinde.
Son yıllarda sıkça duyduğumuz kayyum veya kayyım, Arapça kökenli bir kelimedir ve icra etmek yönetmek anlamlarına gelir. Bir hukuk terimi olarak kayyum, bir mal varlığını yönetmek veya bir işi yapmak üzere görevlendirilen kişi demektir. Kayyumluk vesayet makamı olan mahkemenin atadığı bir vesayet organıdır. Bir şirkete devlet tarafından Türk Medeni Kanununda belirtilen gerekçelerle el konulması ve şirketin yönetim kademesinin görevden el çektirilmesi durumda mahkeme, şirketi geçici olarak yönetmek üzere bir kişi veya bir grubu görevlendirir. Mahkemenin bu şekilde görevlendirdiği kişiye kayyum, gruba da kayyum heyeti adı verilir. Türk Ticaret Kanunu’nda şirketere kayyum atanmasına ilişkin özel bir madde bulunmadığı için şirketlere kayyum atamaları 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre yapılır. Kayyum atanan şirket vesayet altına alınmış demektir. Mahkeme şirket ortaklarının rızasına bakmadan şirkete veya kuruma kayyum ataması yapabilir. Aynı mahkeme atadığı kayyumun bütün görev ve yetkilerinin sınırlarını, görev süresini belirler. Şirketlere kayyum atanmasını gerektiren haller 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 421-436 maddelerinde açıklanmıştır; Kendisine kayyum atanan şirketin bu karara itiraz etme hakkı vardır. Şirketin kayyum atanması kararına itiraz hakkını kullanmak için 7 gün içinde bir üst mahkemeye başvurması gereklidir. Kanuna göre herhangi bir şekilde usulsüzlük yapıldığı tespit edilen bir şirkete kayyum atanmasıyla, şirketin sorumluluğu ve yönetimi bir kayyuma veya kayyum heyetine devredilmek suretiyle söz konusu şirketin faaliyetlerinin kesintiye uğramadan sürdürülmesi, mal varlığının yönetilmesi ve kayyum atanmasını gerektiren usulsüzlük ve benzeri durumların ortadan kaldırılması amaçlanır. Bu süreçte şirketin faaliyetlerini aksatmadan sürdürebilmesine özen gösterilmesi önemlidir. Kayyum, şirket yönetimine ilişkin olarak sadece mahkeme tarafından kendisine verilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür. Kayyumun görev ve yetkileri kanunla belirlenmiş olmakla birlikte duruma göre farklılık gösterebilir. 4721 sayılı Türk Medeni kanununa göre mahkemeler gerçek ve tüzel kişilere gereken hallerde kayyum atayabilirler. Medeni kanuna göre kayyum atamaları bireylerin fiil ehliyetlerini sınırlandırmadan, mağduriyetlerini önlemek amacıyla yapılır. Kayyum atanan bireyler belirli işlerin yapılmasını veya mal varlıklarının yönetilmesini kayyum aracılığıyla gerçekleştirirler. Vesayet makamı olan ilgili sulh hukuk mahkemesi kayyum atanmasına karar verir ve seçtiği kişiyi veya grubu kayyum sıfatıyla atar. Türk Medeni Kanununa göre 3 tür kayyumluk mevcuttur; Kayyumun görev ve yetkileri 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili maddeleriye sınırlandırlmıştır. Buna göre: Kayyumun görev süresi ve alacağı ücret kayyumu atayan mahkeme tarafından belirlenir. Geçici olarak görevlendirilen temsilci veya yönetici olan kayyumun tüm görev ve yetkileri kendisini atayan mahkeme tarafından ve ilgili kanun maddeleri çerçevesinde belirlenir. Kayyum bu sınırlar içinde kendisine verilen görevleri yerine getirir. Kayyumların genel temsil yetkisi yoktur sadece görevlendirildiği konuda temsil yetkisi vardır ve bağımsız olarak hareket etme yetkileri yoktur. Tüke Medeni kanununa göre aşağıdaki hallerde mahkeme yani vesayet makamı ilgililerin talebi üzerine veya re’sen gerçek veya tüzel kişilere, temsil kayyumu, yönetim kayyumu veya iradi kayyum atanmasına karar verebilir; Son yıllarda çok sayıda vakıf üniversitesine kayyum atandı. Özellikle 15 Temmuz kalkışmasının ardından terrör örgürlerine finansal destek sağlamak ve söz konusu örgütlerle ilişkili olmakla suçlanan bazı ünüversitelerin rektör ve mütevelli heyetleri görevden uzaklaştırıldı ve üniversitelere kayyum kayyum atandı. YÖK yönetmeliğinde yapılan değişiklikle mali durumu bozulan özel veya vakıf üniversitelerinin faaliyetleri süreli olarak durudurulabiliyor ve ‘ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemlerin odağı haline gelen” üniversitelerin faaliyet izni kaldırılabiliriyor. Kanuna göre mali durumu bozulan üniversitelerin yönetimi aynı ilde bulunan bir devlet üniversitesine verilirken söz konusu üniversitenin mütevelli heyeti başkanının, üyelerinin ve rektörün görevlerine son veriliyor. Bu durumdaki üniversiteler kayyum aracılığıyla yönetiliyor. Kayyum atanması davalarında, kayyum atnması taebinde bulunan (davacı) taraf gerekli belgelerle ve dilekçeyle birlikte ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurur. Talebi inceleyen mahkeme idari nitelikte bir karar vererek davayı sonuçlandırır. Bu tür davalarda, diğer davalarda olduğu gibi bir davalı taraf bulunmaz. Kayyum atayan mahkeme yapılacak işin niteliğine göre gerekirse birden fazla kişiyi veya bir grubu kayyum olarak atayabilir. Belirli bir işin yapılması veya mal varlığının yönetilmesi için grup olarak atanan kayyumlara kayyum heyeti adı verilir.