OPEC nedir?: OPEC+ grubu ile arasındaki farklar nelerdir?

Petrol fiyatlarının dalgalı seyri, fiyatlardaki değişimi tetikleyen faktörlerin araştırılması ihtiyacını ortaya çıkarırken; fiyat değişimleri incelendiğinde ise arz yönlü gelişmelerin öne çıktığı görülmektedir.
Arz yönlü gelişmelerin en önemli sac ayağını da petrol üreticilerinin üretime yönelik aldığı kararlar oluşturmaktadır. Buna göre petrol üreticileri, üretimde kesinti kararı alarak arz yönlü tedirginliklerin artmasını ve dolaylı olarak fiyatların yükselmesini sağlayabildiği gibi üretim miktarlarını artırarak petrol fiyatlarında satış baskısı yaşanmasına da yol açabilmektedir.

Petrol üreticilerinin aldığı kararlar ile piyasayı etkileyebilmesinin dışında ise Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC+ gibi dünyanın en büyük petrol üreticilerini bünyesinde barındıran kuruluşlar, fiyatlamalar üzerinde bir bütün halinde karar verildiği için daha fazla etkili olabilmektedir.

Bu sebeple yazımızın devamında başlıca petrol üreticisi ülkeleri içerisinde barındıran OPEC ve OPEC+ grubunu inceleyecek, bu kuruluşlar arasındaki farkları ortaya koymaya çalışacağız.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü veya kısaltılmış adıyla OPEC, 1960 yılında Bağdat Konferansı'nda kurulmuştur. Kurucu üyeler arasında ise İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela yer almaktadır.

OPEC'in ilk kurulduğu yıllarda petrol piyasası üzerindeki etkisi sınırlı olmakla birlikte, 1973 Arap-İsrail savaşı sırasında ABD'nin İsrail desteğine yanıt olarak petrol ambargosu başlatmasıyla piyasadaki etkinliği de artış göstermiştir. Örgütün gücü ise Suudi Arabistan Petrol Bakanı Şeyh Ahmed Zeki Yamani liderliğinde artış kaydetmiştir.

Örgütün fiili liderinin ise hala Suudi Arabistan olduğunu söylemek mümkündür.

Bu ülkelere daha sonra sırasıyla; Katar (1961), Endonezya (1962), Libya (1962), Birleşik Arap Emirlikleri (1967), Cezayir (1969), Nijerya (1971), Ekvador (1973), Gabon (1975), Angola (2007), Ekvator Ginesi (2017) ve Kongo (2018) katılmıştır.

Ancak Ekvator, Endonezya, Katar ve Gabon'un üyeliklerinin askıya almasından sonra OPEC grubu şu anda toplam 13 üye ülkesi ile faaliyetlerine devam etmektedir.

Öte yandan, merkezi Avusturya'nın Viyana kentinde olan OPEC, 2022 yılında tahmini olarak 28,7 milyon varil/gün ham petrol üretmiş ve bu rakam 2022’de dünyanın toplam petrol üretiminin %38'ine tekabül etmiştir. OPEC'in en büyük üreticisi ve en etkili üyesi olan Suudi Arabistan ise 2022 yılında ABD'den sonra dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi konumuna ulaşmıştır.

OPEC olarak da bilinen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü 13 üye ülkenin petrol politikalarını koordine etmeyi ve piyasada istikrar sağlamayı hedeflemektedir. OPEC grubu petrol piyasasındaki istikrar hedefi kapsamında üretimi koordine etmek için düzenli olarak toplantılar düzenlemekte ve bu toplantılarda üye ülkelerin petrol üretimine yönelik kararlar alarak, petrol arzı ile talebinin degenlenmesi amaçlamaktadır.

Bu örgütün amaçlarından biri de üye ülkelerin petrol üretimi dışında dünya çapında petrol arzını yöneterek, küresel piyasada petrol fiyatlarını belirleyebilmektir.

OPEC grubunun bu görevi ise hem üreticilerin hem de petrol alıcılarının ekonomilerini etkileyebilecek potansiyelde olması sebebiyle, OPEC kararlarının küresel çapta takip edilmesinin gerekliliğinin altını çizmektedir.

OPEC tüzüğüne göre ise üye ülkelere benzer çıkarları olan herhangi bir ülke, tam üyelerin dörtte üçünün çoğunluğu tarafından kabul edildiği takdirde OPEC’e tam üye olarak dahil olabilir. Ekvator, Endonezya, Katar ve Gabon gibi ülkeler de bu şartları sağlayarak OPEC grubuna üye olmuş ancak daha sonra üyelikleri askıya alınmıştır.

Petrol endüstrisinin son elli yılında ise bu işlevini yerine getiren OPEC, petrol piyasalarındaki liderliğini politika yapıcı kurum olarak sürdürmüştür.

Ancak küresel petrol piyasalarının teknoloji ile birlikte değişime uğraması yenilik ihtiyacını da beraberinde getirmiştir.

Buna göre özellikle Rusya ve ABD gibi ülkelerin ham petrol üretiminde ön sıralarda yer edinmeye başlaması, OPEC grubunun petrol piyasasındaki söz hakkını da azaltmıştır. Böyllikle 2016 yılında OPEC+ adı ile tanımlanacak yeni bir oluşum kurulmuştur.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi OPEC grubunun küresel petrol fiyatları üzerinde etkili olma çabası, dünyanın en büyük bazı petrol üreticilerini bünyesinde barındırmaması sebebiyle artık istenilen etkiyi yaratamamaktadır.

Bu durum ise özellikle ABD kaya petrolü üretimindeki önemli artışlar sonrasında OPEC grubunun petrol fiyatları üzerinde etkili olamaması ile kendini göstermiştir. Bu sebeple küresel çapta petrol üretiminde söz sahibi ancak OPEC üyesi olmayan 10 ülke ile birlikte OPEC grubu, OPEC+ olarak bilinen yapıyı oluşturmak üzere bir anlaşma imzalamıştır.

Rusya'nın liderliğindeki OPEC dışı 10 petrol üreticisi ve OPEC'in fiili lideri Suudi Arabistan liderliğindeki OPEC ülkeleri bu ittifakı ise ilk olarak 2016 yılında Cezayir'de düzenlenen bir zirvede oluşturmuştur.

OPEC dışı ülkelerin fiili liderliğini Rusya’nın üstlenmesinin sebebi de Rusya’nın küresel petrol arzının önemli bir kısmını tek başına üretebilmesinden kaynaklanmaktadır (EIA verilerine göre Rusya, 2022 yılında küresel petrol üretiminin %13'ünü tek başına karşılayabilmektedir).

OPEC+ grubu, OPEC ülkelerinin yanında aşağıdaki ülkeleri de bünyesinde bulundurmaktadır:

📌 Azerbaycan

📌 Bahreyn

📌 Brunei

📌 Kazakistan

📌 Malezya

📌 Meksika

📌 Umman

📌 Rusya

📌 Güney Sudan

📌 Sudan

Yukarıdaki ülkelerden de anlaşılacağı üzere OPEC+ üyesi ülkeler, OPEC dışında ham petrol ihraç eden ülkelerin çoğunluğunu oluşturmaktadır. Ancak ABD gibi petrol üretiminde söz sahibi ancak herhangi bir kurum üyesi olmayan ülkeler hala bulunmaktadır. Bu durum ise bu kuruluşların küresel petrol üretiminde tek başına söz sahibi olmadığına işaret etmektedir.



Kaynak: Bilkent Enerji Notları

OPEC grubunun küresel petrol arzını düzenlemeye odaklanan hükümetler arası bir kuruluş olduğundan ve 1960 yılında beş üye ülke ile kurulduğundan bahsetmiştik.

OPEC+ grubu ise OPEC ve OPEC dışı üreticileri içerisinde barındıran bir kuruluş olarak petrol piyasasında yükselişe geçmiştir.

OPEC+ üyesi ancak OPEC üyesi olmayan ülkeler arasında Rusya, Azerbaycan ve Kazakistan gibi ülkelerin bulunması OPEC+ ülkelerinin küresel petrol piyasası üzerinde daha fazla söz hakkının olduğuna işaret etmektedir.

Aşağıdaki tabloda da OPEC üyesi ve OPEC+ içerisinde olan ancak OPEC üyesi olmayan ülkelerin günlük üretim miktarları detaylarıyla gösterilmektedir.



Kaynak: EIA

Bu iki kuruluş incelendiğinde, her iki örgütün de arz seviyelerine ilişkin anlaşmalar yoluyla uluslararası petrol fiyatlarını yönetmeye odaklandığı ancak OPEC+ grubunun OPEC üyesi ülkeleri de kapsaması nedeniyle daha geniş bir etki alanına sahip olduğu söylenebilmektedir. Bu da OPEC+ grubuna küresel petrol fiyatlarını yönetme konusunda daha fazla etki ve güç sağlamaktadır.

Kısacası, her iki kuruluş da uluslararası petrol piyasasında istikrarı korumayı amaçlasa da OPEC+ grubu, OPEC'in asıl üye ülkelerinden çok daha geniş bir oluşumdur. Bu nedenle OPEC+ grubu son yıllarda küresel petrol piyasalarında yaşanan birçok gelişmenin arkasındaki itici güç haline gelmiştir.

Aşağıdaki görsel de OPEC+ grubunun gücünü ortaya koyan önemli bir tablodur. Buna göre 2012’den 2019’a kadar süren yedi yıl içerisinde, OPEC+ toplantıların beşinde ortak üretim kısma veya artırma kararı alınmıştır. Bu ise farklı tipteki petrol fiyatları için benzer hareketlere yol açmıştır.



Kaynak: Bilkent Enerji Notları

Buna göre ilk üretim kesintisi başladığında ABD ham petrolü fiyatı 40-50 dolar arasındayken, sonrasında 65 dolara kadar yükselmiştir.

Özetle Rusya ve Suudi Arabistan önderliğinde harekete geçen OPEC+ grubu petrol piyasasında OPEC’in monopol dönemini sona erdirmiş ve petrol piyasasında kritik bir rol kazanmıştır.

OPEC nedir?: OPEC+ grubu ile arasındaki farklar nelerdir?