Yatırım fonu nedir? Fon alırken nelere dikkat edilmelidir?


Yatırımcılar finansal özgürlüklerini kazanmak amacıyla alternatif yatırım araçlarını araştırırken pek çok yatırımcı, emeklilik hedeflerine ulaşmak amacıyla yatırım fonlarını tercih eder.

Ancak bazı yatırımcılar, yatırım fonlarının amacının ne olduğuna ve bu fonlara yatırım yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiğine tam olarak hakim değildir.

Bu sebeple, birçok finansal ürün gibi yatırım fonları da başlangıçta karmaşık ve göz korkutucu gelebilir. Fakat yatırım fonları biraz araştırmayla finansal enstrümanlara oldukça kolay bir şekilde yatırım yapmaya imkan tanır.

Bu sebeple “Yatırım fonu nedir?”, “Yatırım fonlarının özellikleri nelerdir?”, "Yatırım fonu türleri nelerdir?", "Yatırım fonu nasıl alınır?", “Yatırım fonu alırken nelere dikkat edilmelidir?”, “Yatırım fonlarının avantajları ve dezavantajları nelerdir?” gibi soruların cevabı için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.

Yatırım fonu, hisse senetleri ve tahviller de dahil olmak üzere birimkilerin çeşitli para ve sermaye piyasası araçlarında, profesyoneller tarafından yönetildiği finansal piyasa enstrümanlarından biridir. Fona katılan katılımcı, fondan katılım miktarıyla orantılı olarak kazanç sağlayabilmektedir.

Fondan alınan her hisse, fonun portföyüyle orantılı bir dağılıma sahip olur. Örneğin, bir fon portföyünün yüzde 5'ini Apple'da ve yüzde 2'sini Tesla'da tutuyorsa, yatırımcının portföyü de bu hisse senetlerini aynı oranlarda tutacaktır.

Yatırımcılar fon portföyünden kaç adet hisse aldıysa, o oranda ortak olur. Fon hisseleri yapı olarak şirket hisselerine benzetilse de, yatırımcıların fon yönetimine katılma haklarının olmaması bakımından şirket ortaklığından ayrılır.

Ancak, yatırım fonları sadece bir yatırım fonunun hissesinin alınarak çeşitli varlıklara sahip olmaya olanak vermesi sebebiyle yatırımcılar tarafından sıklıkla tercih edilir.

Yatırım fonları, varlıklara çeşitlendirilmiş bir biçimde yatırım yapma olanağı tanır.

Yatırım fonları aracılığıyla bireysel yatırımcıların ulaşması zor olan varlıklara da kolaylıkla yatırım yapılabilir. Böylelikle, bireysel yatırımcılar birikimlerini hem yurt içi hem de yurt dışı piyasalarda alternatif ürünlerle çeşitlendirir.

Yatırım fonlarında açık ve kapalı uçlu fonlar olmak üzere iki ayrı seçenek bulunur.

Açık uçlu fonlar, her zaman yatırıma açıktır. Açık uçlu bir fon üzerinde işlem sınırı yoktur. Böylelikle hisse satın alındığında daha fazla hisse oluşturulur.

Kapalı uçlu fonlar da ise, sınırsız sayıda hisse yerine sabit sayıda bir hisse vardır. Burada fondaki hisseler satılırsa, yeni hisse senedi oluşturulmaz. Kapalı uçlu fonlar bu sebeple, açık uçlu fonlardan değerleme konusunda da farklıdır. Bu fonlarda, net varlık değeri yerine arz ve talep fiyatları etkiler. Bu ise, arz ve talep arasındaki dengeye bağlı olarak fonların gerçek değerlerinin üstünde veya altında fiyatlandırılabileceği anlamına gelir.

Yatırım fonlarındaki değer artışları ise, yatırımcıların portföyüne günlük olarak yansıtılır. Değer artışları portföy değerine günlük olarak yansıtıldığı için gelir kolaylıkla nakde çevrilebilir. Bu ise, yatırımcılara esneklik imkanı tanır.

Portföye alınacak menkul kıymetler için fonlar aşağıda belirtilen türlerde kurulabilir.

Borçlanma araçları fonu: Bu fonlarda fon toplam değerinin en az %80’i devamlı olarak yerli veya yabancı borçlanma araçlarını kapsar.

Hisse senedi fonu: Fon toplam değerinin en az %80’i devamlı olarak yerli veya yabancı ihraççıların paylarını kapsar.

Kıymetli madenler fonu: Borsada işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler ile kıymetli madenlere dayalı sermaye piyasası araçlarını kapsar.

Fon sepeti fonu: Diğer fonların ve borsa yatırım fonlarının katılma paylarından oluşan fonları kapsar.

Para piyasası şemsiye fonu: Vadesine en fazla 184 gün kalmış likiditesi yüksek para ve sermaye piyasası araçlarından oluşan ve günlük olarak hesaplanan ağırlıklı ortalama vadesi en fazla 45 gün olan fonları kapsar.

Katılım fonu: Portföyünün tamamı kira sertifikaları, katılma hesapları, ortaklık payları, altın ve diğer kıymetli madenler ile Kurulca uygun görülen diğer faize dayalı olmayan para ve sermaye piyasası araçlarından oluşan fonları kapsar.

Değişken fon: Portföy sınırlamaları itibarıyla yukarıdaki türlerden herhangi birine girmeyen fonları kapsar.

Garantili fon: Yatırımcının başlangıç yatırımının belirli bir bölümünün, tamamının ya da başlangıç yatırımının üzerinde belirli bir getirinin bilgilendirme dokümanlarında belirlenen esaslar çerçevesinde belirli vade ya da vadelerde yatırımcıya geri ödenmesi uygun bir yatırım stratejisine ve garantör tarafından verilen garantiye dayanılarak taahhüt edilen fonları kapsar.

Koruma amaçlı fon: Yatırımcının başlangıç yatırımının belirli bir bölümünün, tamamının ya da başlangıç yatırımının üzerinde belirli bir getirinin bilgilendirme dokümanlarında belirlenen esaslar çerçevesinde belirli vade ya da vadelerde yatırımcıya geri ödenmesi uygun bir yatırım stratejisine dayanılarak en iyi gayret esası çerçevesinde amaçlanan fonları kapsar.

Yatırımcılar, yatırım fonu satın almaya karar verdikten sonra aracı kurumları üzerinden ya da aracı kurumlarının sunduğu platformlar üzerinden satın alma işlemini gerçekleştirebilir.

Ancak, burada yatırım fonu alımlarının hisse senedi alış ve satışlarından ayrılan bazı farkları vardır. Yatırımcıların satın alma süresince bilmesi gerekenler ise şunlardır:

Yatırım fonlarından alınacak hissenin fiyatı, yatırım fonlarının portföyünde yer alan yatırım araçlarının borsalarda oluşan fiyatları üzerinden hesaplanır. Ancak bu hesaplama hisse senetlerinde olduğu gibi anlık olarak gerçekleşmez. Fiyatlamalar borsalar kapandıktan sonra günde bir defa yapılır ve ertesi iş gününde ilan edilir.

Fonların alış satışında emirler için detaylı bilgiye o fonun KAP’ta yer alan Yatırımcı Bilgi Formundan ulaşılabilir.

Ancak, genel olarak bakıldığında piyasaların açık olduğu günlerde saat 13:30’a kadar verilen fon alış satış talimatları, takip eden ilk hesaplamada bulunacak fiyat üzerinden yerine getirilir. Bu durum bazı fonlarda saat 12:00, bazılarında ise saat 13:00 olabilmektedir.

Bu fiyatlar TEFAS üzerinden takip edilebilir. Fona yatırım yapan katılımcıların elde ettikleri getiriler de oluşan bu fiyatlar üzerinden belirlenir. Ülkemizde fon fiyatları Türk Lirası cinsinden hesaplanır.

Bir yatırım fonu almadan önce aşağıdaki adımlara dikkat edilmesi gerekir.

Yatırım fonu almak için öncelikle bir yatırım hesabına sahip olunması gerekir. Yatırımcıların bir yatırım hesabı yoksa, banka ya da aracı kurumlar üzerinden yatırım hesabı açılması gerekir.

Yatırım fonu satın almak için aşağıdakiler de dahil olmak üzere bireysel ihtiyaçlar ve tercihler göz önünde bulundurulmalıdır.

Ücretler: Profesyoneller tarafından yönetilen yatırım fonlarında yönetim ücreti ödenmesi gerekir. Bu sebeple fonlara yatırım yapmadan önce bu ücretlerin araştırılması ve katlanılabilecek maliyetlere uygun bir fonun seçilmesi gerekir.

Ek hizmetler: Bazı yatırım fonları, finansal planlama veya portföy yönetimi gibi diğer hizmetleri de sunarlar. Bu sebeple yatırımcılar, ihtiyaçlarını belirlemeli ve buna yanıt verebilecek kurum ve fonları tercih etmelidir.

Portföyün yüzde kaçıyla hangi yatırım fonlarına yatırım yapılacağına ve bu dağılımın nasıl belirlenmesi gerektiğine varlık dağılımı denir ve bu dağılım finansal hedeflere göre değişiklik gösterir. Bu sebeple, hesap açıldıktan sonra yatırımcıların yatırım stratejisi hakkında da düşünmesi gerekir.

Yatırımcılar tercihlerine göre risk seviyesi düşük ya da yüksek yatırım fonlarını tercih edebilir.

Yatırım fonu seçerken hangi vadede bir yatırım düşünüldüğü, vade sonunda elde edilecek getirinin farklılaşmasına ne kadar hazırlıklı olunduğu da iyi hesaplanmalıdır.

Küçük risk seviyesine sahip fonlarda, fonların elde tutma süresi boyunca alternatif yatırım araçlarının getirilerine göre kazanç ya da kayıplarının miktarı daha düşükken, risk seviyesi yüksek fonlarda bu miktar daha yüksek olacaktır.

Yatırımcılar fonun yönetiliş biçimine göre varlık dağılımını belirleyerek yatırımları için riskleri minumuma indirebilir. Varlık dağılımını yaparken bu sebeple fonların yönetiliş şekline göre de bir araştırma yapılmalıdır. Bazı fonlar aktif olarak yönetilirken bazı fonlar ise pasif olarak yönetilir.

Aktif olarak yönetilen fonlar, piyasanın performansından bağımsız olarak fon varlıklarını sık sık alıp satarak pozitif getiri sağlamaya çalışan yatırım uzmanları tarafından yönetilen fonlardır. Piyasalardaki gelişmeler ve gün içinde devam eden haber akışı neticesinde, yatırım fonunun stratejisine bağlı kalarak, fonların içindeki menkul kıymetler aktif olarak yönetilir ve bu sayede optimum getiri elde edilmesi amaçlanır.

Pasif olarak yönetilen fonlar ise, genellikle belirli bir hisse senedi endeksinin performansına uymayı hedefler. Dolayısıyla, bu fonların hedefi piyasadan daha yüksek performans göstermek değil, endeks getirisinin altında kalmamaktır. Bu fonlar, endekste listelenen tüm hisse senetlerine sahiptir. Aktif olarak yönetilen fonlara göre araştırma maliyetinin az olması ise bu fonların yönetim giderlerinin daha az olmasını sağlar.

Aktif olarak yönetilen fonların pasif olarak yönetilen fonlardan daha iyi performans göstermesi beklenebilir, ancak uzun vadede durum genellikle böyle değildir. Çoğu zaman pasif olarak yönetilen endeks fonları, aktif olarak yönetilen muadillerine göre daha yüksek getiri ve daha düşük maliyet sağlar. Bu nedenle uzmanlar genellikle yatırımcılara yatırım hedeflerine ulaşmak için düşük maliyetli endeks fonlarını seçmelerini önerir.

Yatırımcıların finansal hedeflerine ulaşması için büyük olasılıkla uzun bir dönem yatırım fonlarından alım yapması gerekecektir. Bu nedenle yatırım fonu alımlarının nasıl planlanacağı da oldukça önemlidir.

Her maaş döneminde maaşın belirli bir yüzdesi ile yatırım yapılabileceği gibi haftalık veya aylık olarakta bir satın alma planı uygulanabilir. Tercih edilen strateji ne olursa olsun bu tür düzenli satın almalar bireylerde yatırım kültürünü de artıracaktır.

Yatırım kültürünün oluşması ise, uzun vadede yatırımcıların karlılığını artırarak, günlük olarak karşılaşılan kesin fiyat değişimleri karşısında yatırımcıları koruyacaktır.

Finansal okur yazarlıkları gelişmiş yatırımcılar genellikle çıkış stratejilerini de yatırım yapmadan dikkatle planlarlar. Bu sebeple, yatırım fonu alınmaya başlanmadan, gelecekte bu fonların ne zaman ve nereden satılacağı da şimdiden planlanmalıdır.

Ayrıca, birikimlerin bir yatırım fonuna aktarılmasından önce; fon kurucusu, fon türü ve fonun sınıfı, fonun hangi enstrümanlara yatırım yaptığı, fonun alım satım saatleri ve işlem zamanı, kazançtan ne kadarlık stopaj kesintisi yapıldığı, fonun geçmiş dönem performansı ve getiri garantisi olup olmadığı da ayrıntılı olarak incelenmelidir.

Farklı türlerdeki yatırım fonları, portföyün farklı sektörler ve enstrümanlar ile çeşitlendirilmesine olanak tanır.

Yatırım fonları ayrıca, piyasalar hakkında fazla bilgisi olmayan yatırımcıların fon yöneticilerinin profesyonel uzmanlığına düşük maliyetlerle erişebilmesini sağlar.

Hisse senetlerinde büyük pozisyon alan aktif yatırım fonları, söz konusu hisse senedinin performansında da oldukça etkilidir. Bu fonda hisse sahibi olan yatırımcıların böylelikle karlılığı artar.

Yatırım fonları piyasası likit bir piyasadır, yani alım satım yapmak ve alıcı bulmak nispeten kolaydır.

Yatırım fonlarında, hisse senedinde olduğu gibi bir sahiplik durumu bulunmamaktadır. Bu nedenle yatırımcıların, yatırım yapılan fonun içerdiği enstrümanlar üzerinde de bir söz hakkı yoktur.

Yatırım fonlarından alınan paylar herhangi bir zamanda nakte çevirebilir ancak bunun için gün sonu işlemlerinin beklenmesi gerekir.

Yatırım fonu yönetmenin maliyetli bir iş olması sebebiyle oluşan tüm tüm masraflar yatırımcılara yansıtılır. Bu da yönetim ücretlerinin zaman içerisinde artması anlamına gelir.

Daha az riskli fonlara sahip olanlar, piyasalardaki yükseliş hareketinin gerisinde kalabilir. Ayrıca, her yatırım aracında olduğu gibi yatırım fonlarında da değer kaybetme riski mevcuttur. Ayrıca, çoğu zaman portföy yöneticileri belirli dönemlerde bir kısım nakit para tutarlar. Bazı dönemlerde bu yatırımcılar için pek avantajlı bir durum olmayabilir.

Herhangi bir hedef için tasarruf etmenize ve yatırımlarınızı çeşitlendirmenize olanak tanıyan bu fonlar, bir menkul kıymeti sattığınızda elde ettiğiniz yatırım kazançları üzerinden vergi alır. Bu da yatırımcılar için önemli bir dezavantaj oluşturur.

Yatırım fonlarından kazanç sağlamak için öncelikle iyi bir araştırma yapılması gerekse de derin bir bilgiye sahip olunmasına gerek yoktur. Çünkü bunu profesyoneller ayrıntılı olarak yapacaktır. Ancak yapılan ayrıntılı bir araştırma sonucunda yatırımcılar, tercihlerine uygun olarak bu fonlardan birkaç farklı şekilde kazanç sağlayabilir.

Bunlardan ilki, sabit getirisi olan fonlara yatırım yapıldığında kar veya faiz getirisi doğrudan portföye yansır.

Bir diğer getiri yöntemi ise, sermaye kazancı yoluyla yani bir yatırım fonunun bir hissesinin belirli bir fiyattan alınıp, gelecekte birim fiyatı yükseldiğinde satışı yapılması durumunda gerçekleşir.

Bazı fonlar ise yatırımcılarına temettü imkanı sunarak, likidite ihtiyaçlarını gidermeyi amaçlar. Yatırımcılar bu temettüleri almayı seçebileceği gibi, temettüleri yeniden yatırarak portföylerini bileşik getirinin gücüyle büyütebilir. Temettü ödeyen fonlar, ülkemizde çok fazla yaygın olmasa da son dönemlerde bazı aracı kurumlar temettü ödeyen yatırım fonlarını yatırımcıların hizmetine sunmuştur.

“Yatırım fonu nedir?”, “Yatırım fonlarının özellikleri nelerdir?”, “Yatırım fonu alırken nelere dikkat edilmelidir?”, “Yatırım fonu türleri nelerdir?”, “Yatırım fonlarının avantajları ve dezavantajları nelerdir?”, “Yatırım fonlarından nasıl getiri elde edilir?”