Siyasi belirsizlik sonrası Avrupa'da tahvil faizleri son 8 ayın zirvesine çıktı
Avrupa'da 7-9 Haziran arasında yapılan AP seçimlerinin sonuçları pazar günü belli olurken, özellikle Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi'nin (RN) birinci olması ve Almanya'da da yine aşırı sağcı Almanya için Alternatif Parti'nin (AfD) ikinci olması piyasalarda tedirginliği artırdı. Fransa'da AP seçimlerinde aşırı sağcı RN yüzde 31,50'lik oy oranı ile açık ara farkla ilk sırayı alırken, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi Rönesans yüzde 14,6'lik oy oranı ile ikinci oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, yaptığı açıklamada, sonuçların "Avrupa'yı savunan partiler için iyi olmadığını" dile getirdi. Beklenmedik bir kararla 30 Haziran-7 Temmuz'da ülkede erken seçime gidileceğini duyuran Macron, "Oylamayla parlamenter geleceğimizin seçimini yeniden size vermeye karar verdim. O yüzden bu akşam Ulusal Meclisi feshediyorum." diye konuştu. Aşırı sağcılar başta olmak üzere muhalefet, "meşruiyetini" kaybettiğini düşündüğü Macron'un bu kararından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Böylelikle 26 Temmuz-11 Ağustos'ta düzenlenecek Paris Olimpiyat Oyunları'na 50 günden az bir süre kalırken, ülke, son 2 yılda 4. kez ulusal seçimler kapsamında sandık başına gitmeye hazırlanmaya başladı. Analistler, özellikle Fransa'da Ulusal Meclis için yakın zamanda yeniden seçim yapılacağı haberinin yatırımcıları tedirgin ettiğini dile getirdi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Avrupa Parlamentosu (AP) seçim sonuçlarının ülkede koalisyonu oluşturan üç parti için de kötü olduğunu söyledi. Belçika Başbakanı Alexander de Croo ise ülkesindeki genel seçimde partisi Flaman Open Vld'nin başarısızlığından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, istifa etti. Avrupa genelinde aşırı sağın yükselişi Avrupa ülkelerinin devlet tahvillerine olumsuz yansırken, Fransız tahvillerindeki satış baskısı dikkati çekti. Fransa'nın 10 yıllık tahvil faizi, seçimlerin ardından toplamda 23 baz puan artışla yüzde 3,33 seviyesini test ederek, 10 Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Diğer Avrupa ülkelerinin 10 yıllık tahvil faizi de satış baskısının artmasıyla Aralık 2023'ten bu yana en yüksek seviyelerine çıktı. 10 yıllık tahvil faizleri, söz konusu seviyeler dikkate alındığında cuma günü kapanışına göre, İtalya'da 18 baz puan yükselişle yüzde 4,14'e, İspanya'da 19 baz puan artışla yüzde 3,54'e, Belçika'da 16 baz puan yükselişle yüzde 3,33'e, Hollanda'da 9 baz puan artışla yüzde 3,01'e, Avusturya'da 15 baz puan yükselişle yüzde 3,26'ya ve Almanya'da 6 baz puanlık artışla yüzde 2,68'e tırmandı. Öte yandan, Fransa'nın 10 yıllık tahvil faizi ile Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizi arasındaki fark 65 baz puanla son 4 yılın zirvesine çıkarken, İtalya'nın 10 yıllık tahvil faizi ile Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizi arasındaki fark da yaklaşık 10 baz puan artarak 150 baz puan oldu. Analistler, söz konusu durumun yatırımcıların Fransa ve İtalya varlıklarındaki satış baskısının görece daha fazla olduğuna işaret ettiğini belirterek, tahvil faizindeki farkların ülkelerin borçlanma maliyetleri başta olmak üzere birçok alanda fiyatlamaları etkileyebileceğini bildirdi. Söz konusu endişeler Avrupa pay piyasalarında da satış baskısını beslerken, özellikle banka hisselerindeki sert düşüş bugün de devam ediyor. Buna göre, Almanya'da Commerzbank borsada işlem gören hisseleri yüzde 3, Deutsche Bank'ın yüzde 2,5, Fransa'da Credit Agricole'in yüzde 3,8, Societe General'in yüzde 3,1, BNP Paribas'ın yüzde 2,5 ve İtalya'da Unicredit'in yüzde 2,5 değer kaybetti. Dün de BNP Paribas, Societe Generale ve Credit Agricole hisseleri sırasıyla yüzde 5,56, yüzde 7,46 ve yüzde 3,70 gerilemişti. Avrupa borsalarında böylece hafta başından bu yana Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,3, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,1, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 2, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,5 ve İspanya'da IBEX 35 endeksi yüzde 2,1 düştü. Öte yandan, geçen hafta Avrupa Merkez Bankasının (ECB) 3 temel politika faizini 25'er baz puan indirmesine karşın cuma günü ABD'de açıklanan tarım dışı istihdam verisinin tahminleri aşmasıyla ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimine beklenenden geç gideceğine yönelik endişelerin artması euronun dolar karşısında değer kaybetmesine neden olurken, seçimlerin ardından euro/dolar paritesi düşüş eğilimini sürdürdü. Cuma günü yüzde 0,8 azalışla günü 1,0800 seviyesinden tamamlayan euro/dolar paritesi, haftanın ilk iki gününde cuma kapanışına göre yüzde 0,7 gerileyerek 1,0720'ye inerek son 1 ayın en düşük seviyesini test etti.